Babam
! “BABAM’’
Hey gidi hey! Koca kurt.
Onuruyla, aslanlığı ile gözümde abideleşen,
Koca babam…
Koca bir ömrü tükettin bizimle, acı ve tatlı.
Rüya gibi geldi, her geçen zaman.
Baba oğul neler yaşadık, çoğu sır olan.
Yine bugün doluyum.
Romatizmalı ayaklar, getirdi yine babama,
Kabrin başında seslendim…
Ey benim! hastalığının adı belli olmayan, yorgun düşen,
Beni terk eden babam…
Acı tatlı anılardı, anmak istediğim.
Ses vermedin be koca babam…!
Uzaklaştım… Karmakarışık duygularla, oradan.
Ta ki; o gece rüyamda, bana seslenene kadar,
Hey be hey aslan babam…!
Umurumda değil, hiçte olmamış olsun, seni anlayan.
Senin ateşinle pişen, benliğimdir, yüreğimdir,
Baki kalan…!
Ah be koca babam ah!
Unutamam belleğimde nasırlaşmış
O mahşer yarası, var ya…
Hastane bahçesinde, deli, divane…
El açıp yalvaran, haykıran, inleyen,
Medet… Medet ya rabbi, diyen.
Ana, baba, bacı, gardaş, akraba,
Hep bir kalpten…
Öyle zalim, öyle zalimdi ki kader; henüz çoook erken,
Kalbimiz, dudaklarımız, isyanlarımız
Bunu söylerken…
Cevap gelmedi, gelmeyecek.
Gitti dönmeyecek, can pare gardaşım…
O yıkılışımız var ya, o an bile, dimdik ayakta.
Vakur asaletinin, timsalini yaşayan babam…
Oysa, o zaman buruklaşmıştım sana,
Tık yok, taş duvarımı diye.
Ne bileydim, içine döküyordun kanlı yaşlarını.
Ah be koca babam; ahhh!
Bir trafik kazasında gitmişti, Yavrun Mustafa,
Henüz yirmi altı yaşında.
Dokuz günlük burcusunu koklayamadan.
Bak, seninde bu dünyaya tahammülün kalmamış.
Ses vermedin be koca babam.
Yine kalem ve yine boş bir sayfa, çeksin ezamı.
Dili olmasa da, benden sonra okutur, birilerine…
Varsın ne derse desinler…
Sırlarla gönlü buruk,
Sessiz, sedasız göçüp giden.
Vakurlu, onurlu.. Aslan BABAM…
Mehmet KINIŞ
23.09.2006
ELAZIĞ
Kayıt Tarihi : 9.4.2014 09:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
burda babalara küstürmüş oluyoruz saygılar
TÜM YORUMLAR (4)