Babam Şiiri - Yorumlar

Derler ya agaç kesilirse yeri belli olurmuş.. Aynen öyle işte Aziz Nesin.Yeri çok belli.
Sivri dilliydi, görüşünü, sözlerini okurdum ama onaylamazdım, kızardım kendimce hele hepimizi birden aptal olarak nitelendirmesine çok kızmıştım. Ölünce yakın beni demesine saygı duymuştum ama.

Bu şiirini okuyunca Aziz nesinin ateist değilde, gizli inanan olma olasılığını düşündüm. Böylesi bir babanın evladı inançsız olamaz..' su akar yolunu bulur ve ya armut dibinden uzağa düşmez' gibi sözleri var atalarımızın....
Aziz Nesinde isyankar bir ruha sahip olduğundan öyle bir kişilik geliştirmiş olabilir.
Yazdıklarını okudum. oldukça gerçekci yazıları var inkar etmeyelim. Dürüst ve dobra bir insandı vede çok yardım severdi... Yiğidi öldür hakkını yeme derler. Hakkını vermek Lazım... Allah seni affetsin ve toprağın bol olsun AZİZ NESİN.

Kişiliğ ve fikirleri ve söz söyleme gücü tarışılan ama insanlar üzerinde uyandırdığı müthiş etki tartışılmayan edebiyatımızın en büyük hikayecisi diyemeyeceğim; fakat hikayecilikte çiğır açtığı için edebiyat dünyasının devleri arasına giren Aziz Nesin'in bu esrini haddim olmasa da değerlendirerek eser üzerinde konuşanların arasına katılmak istiyorum:

Samimiyet, içtenlik :çok iyi
Ses: orta,
Sanatsal söyleyiş :? (gözlerindeki ateş bakışlarında söner/
tuttuğun altın olsun der/düşmandır düşüncelerimiz
dosttur ellerimiz/başım derde girdikçe bakar çocuklarıma/diş bilemeden/
çocuklar ortada kalacak ... dikkat buyrulursa daha ziyade mecazlar, deyimler aracılığıyla oluşturulmuş...
Anlaşılırlık:Anlaşılır
Akılda kalıcılık:Ölçü ve uyaktan yaralanılmadığı için ve çarpıcı özgün bir mısra olmadığı için ezberlenip akla yazılacak bir deyiş yok.
Ana duygunun ortaya çıkşı:Son derece net bir şekilde ana duygu ortaya çıkmış.
Etkileyicilik: Bilhassa şairin dünyaya bakış açısı da dikkate alındığında baba sevgisini herşeyin üstünde tuttuğu görülüyor yalnız bu durum bile şiirin okuyucu üzerindeki etkisini arttırıyor.Benim için değerli bir eser. Seçici kurulu kutlarım.

Diyebileceğim tek şey var, öldüğü zaman yakılmak istemişti! Bu yüzden ruhuna bol bol ateş dilerim!Rezil herif!

Laf ebeleri
Bu işe
En meyyal insanlardır
Mahalle kadınları gibi
Davrananlar

Sivas'ta yakılmak istenmesi
Söylediklerinin ne kadar
Gerçek olduğunun göstergesidir.
Toprağı Bol Olsun

''Bahse Girerim Yarın Bir Yobaz Çıkıp, Tuvalete Gitmek Günah Diye FETVA Verse, Tuvalete Gitmeyecek ve Altına Yapacak O Kadar ÖKÜZ Var ki Bu Ülkede.''

Aziz Nesin


yakından tanıma şerefine nail olduğum ender simalarındandı türk edebiyatının.

dürük suratlı bir adamın ne kadar nüktedan olabildiğini,nükte yaparken kendisi gülmeyen,çabuk ve seri düşünen böyle bir adamın sevgi dolu olduğunu görmek şaşırtıcı olmamıştır benim için ..

espri tarafı hikayeceliğinin,sevgi dolu tarafı şairliğinin
alt yapısıdır belki de..

analetik düşünme yeteneği en bariz özelliğiydi...toplumda tekraren yapılan yanlışlıklar,statükoculuklardan kendini kurtaramamışlıklar,bağnazlık,tutuculuk en sinir olduğu olumsuzluklardı onun için..

her şeyi bilen muazzam bir entellektüel ve bilgeydi...

sanatın hemen her dalıyla alakalı muazzam bir bilgi bankası..

muhalif yapısı,korkusuz kalemi onu şahsına münhasır sıradışı bir edebiyat devi yapmaya yetmişti..

bu oran gerçekten sizce makul bir oranmıdır efendim diyerek soramadım kendisine biraz da korkumdan...

konuştuğu zaman dinlemeye doyulmazdı...

Sevgili oğlu güzel insan arkadaşım Ahmet Nesin umarım Aziz Nesin bayrağını geleceğe taşısın..

güzel seçimlerle bizleri şiir ve edebiyat denizinde dolaştırmaya devam eden şiir jürisine teşekkür ediyorum.

kerkesin bir babası vardır..bu da benim babam:)))))

'Babam işinden dolayı çoğu kez yoktu aramızda.
Ankara,İstanbul gibi şehirlere gidiyor,aylarca gelmiyordu.Bunu daha sonra, onun ağzından da
dinledim.Hem yapı,hem ahşap işlerinden anladığı için,bir grup arkadaşı ile beraber hastane,
postane,otel inşaalarında çalışıyordu.Ne kazanıyordu,ne kadar kazanıyordu; bunu hiç sormadım babama..Zaten paranın ne anlama geldiğini bilmediğim için önemi de yoktu bunun...Önemini anladığım yıllarda ise, babam yanımızdaydı artık.Anlaşılan evinden,eşinden,çocuklarından ayrılmak istemiyordu.Evimizin yan tarafına yaptığı ‘koruluk’ denen çatının altına tezgahını kurmuş,polonyasını da yerleştirmişti.Orada kapı,pencere,dolap,tekne,sofra,masa gibi ufak tefek şeyler yaparak,evimizin harçlığını çıkarıyordu.Daha önceleri sadece özlüyordum babamı,şimdi ise tanıyor,tanıdıkça seviyordum...Yumuşacık bir yüreğe sahipti.Yaptığımız hiçbir şeye kızmazdı.Biz de şımarmazdık onun bu tutumu karşısında.Zaten ‘şımarmak ne’ bilmezdi o zamanın çocukları..Fakat aşırı bir saygımız da vardı ona.Nereden,nasıl kaynaklandığını sorarım kendime bu saygının; yanıt bulamam.

Şimdiki çocuklara bakıyorum da, hiç bize benzemiyorlar.Onlardan umudumu falan kesmiş değilim,asla! ..Çünkü ‘onları biz yetiştirdik,gelecekte bir şeyler beklemek de hakkımız olmalı’ diye düşünürüm her zaman...Kınama gibi bir hakkımın olmadığını da...Aslında bu durumu kabullendiğimizi gören yeni kuşak; kilere giden deliği keşfetmiş fare gibi yararlanmasını iyi biliyor doğrusu..Ne denir:Akıllı kuşak! ....Akla gelmedik şeyler istiyorlar,biz de alıyoruz.İllaki de olacak her istekleri..Hele bir “olmaz, bunu alacak gücümüz yok” de bakalım, gör olacakları..Ama diyemeyiz işte! ..Dediğimiz anda geçmişte yaşadığımız yokluklar gelip oturuverir yüreğimize; ’olur! tamam! ..’deriz de; sözde kendimizi kurtarırız işlediğimiz kötülükten!

Hiç unutmam; ellili yıllardı; ben yine dört beş yaşlarımda,zayıf,incecik yüzünden gülüşü eksik etmeyen,biraz da duygulu bir çocuktum.Yaşıma göre uzun,kumral,kalın saçlarım vardı (ağarmasına ve kesilmesine rağmen hala böyledir) .Annem hep örgülü tutardı onları; hem de zencilerin saçları gibi çok sayıda örgülerle...Örgüler ta kaşlarımın üzerinden başlar,uçlarına kadar devam ederdi.Bir dahaki banyo zamanında çözülmek üzere,öylece gezerdim.En az on beş gün desem, şaka gelir şimdi..Babam, dini konularda duyarlı biri olduğu için başımızı da örttürürdü bize.”Günah olur,derdi; kızlar başını açmaz! ..”

Şimdiki boyalı,permalı,röfleli,kesilmiş,başı açık halimizi görse ‘ne der’ acaba diye düşünürüm.Ama benim babam “kızlarım böyle de güzel,onları gene seviyorum,iyi ki benim günah bilip söylediğim şeyleri yapmıyorlar” derdi.Çünkü benim babam; Tanrı'ya yakın olduğu kadar,insana da yakındı!

Onu özledim! ..

Bu son cümlemi yazarken, toprağın altına doğru kaydı duygularım.Kendimi tutamayıp ağladım.'Zaten ben,bebekken de çok ağlarmışım.Belli ki isyanlarım vardı, dünyaya insan olarak gelmekten yana..’Kimse bilememişti bunu, benden ve Tanrı'dan başka’ desem, yalan söylemiş olurum'.

(Zor Yıllar-1'den)

Türk edebiyatının hiciv hikayecisi Nesin'e bol bol topraklar diliyorum...herkese saygılarımla...

...canım ciğerim Sinan kardeşim biz bu eserine göre burada yorum yaparız. bu eserinde millete bir hakareti var mı? yok.

...dedim ya mamül önümüzde duruyor. bu mamül kimden çıkmışsa çıkmış ama güzel. sezerin hakkını sezere vermek gerekir.

...hakaret içerikli eseri geldiği zaman cevabını veririz.

...kendine iyi bak.

…bizim cenahında davranış yönünden digerlerinden bir farkının olmadığı gün gibi ortada.

…arkadaş Aziz Nesin imansızdır. Doğrudur. Ama imanlı olup olmaması kendisiyle Allah arasında ki bir mevzudur.

…uçağı, telefonu, elektiriği icad edende bir imansızdır. Şahıslar biz ilgilendirmez. Yaptıkları icraat ortaya koydukları eser ilgilendirir. (imanlı olsa daha iyi olmaz mı elbette olur. O ayrı bir mevzu).

Babam

dünyaların en iyi babası benim babamdır
düşmandır düşüncelerimiz
dosttur ellerimiz

Aziz Nesin

…işte şu yukarıya aldığım ortada duran bir eser var. Ve de şair dobra dobra yazmış. Buna saygı duyulur. Niye saygı duyulur? Çünkü babasına “ÖF” bile demediği için. Niçin saygı duyulur? Çünkü ikircikli davranmayıp benim düşüncem babamınkıylen ZIT diyor. Açık açık karnından konuşmadan babasının İMANLI, kendisinin İMANSIZ olduğunu beyan ediyor.

…imansız olmasına rağmen Kur’an ın “ÖF” bile demeyiniz emrine (iman etmedim dese bile) uymuş olması taktire şayandır.

…yani diğer bir deyimle fabrika kafir olabilir ama ÜRETİM olarak ortaya çıkan mamül MÜSLÜMAN eyyy o zaman ne tıngırdayıp duruyorsunuz.

…bırakın boş kazan gibi tıngırdamıyı da biliyorsanız konuşun ibret alsınlar bilmiyorsanız susunda ADAM sansınlar.

100 üzerinden 71 puan şiire,
Şairin mekanı cennet olsun...
Bu arada Kemal İspir hocama da geçmiş olsun.