Bir isim ve birkaç rakam mezar taşında,
Birkaç tane solmuş çiçekler,
Sadece ben varım mezarın başında,
Sesizlik kaplamış heryeri,
Açtım elimi senin için ilahi huzurda,
Birkaç duva ve derin bir nefes alişim ortada,
Son yerin burası olacağını sen his etmiştin,
Ruh rabbine ve beden toprak olacak demiştin,
Kavgalarımızda olmuştu,
Birbirimizede küsmüşdük...
hata etmiştim,
Af etmeyi ve karşındakini anlamayı...
bunları bana hep sen öğretmişdin
Çok yakınım şimdi sana,
Duruyorum mezarın başında,
Annemi kolundan nasıl tutupta oynadığını,
Sanki dün gibi çok iyi hatırlarım...
şimdiyse kalbimde seni hayırla anarım,
Bana attığın birkaç tokadı ve bazı tatsızlıkları...
beni birkaç kez azarladığınıda,
çoktan af etmiştim,
Dürüst ol bana, ben size helal lokma yedirdim demiştin,
Ben ise aldirmamistim...
ama inanki baba bu sözünle bana çok şey öğretmişdin,
Sonunda hastalığına yenik düştün,
Çaresizliğin içinde bile bizi unutmamıştın,
Hayatta herşey gül pembe olamaz demiştin,
Ben içimden gülsemde...
inanki baba bu dediklerini,
Çokça düşünmüştüm...
Akan Tuncel
(Almanya 05.05.2012)
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum