Mahallenin girişinde, gözlerdik onları
İşten çıkardı,babalarımız akşamları
Ben hep, inek bekliyor olurdum.
Oyun oynarken, diğerlerinin çocukları.
Aynı yaşlardaydık aşağı, yukarı
Ah Allah ım,ne çok kıskanırdım
Bahriye yi,Meryem i, Gülhan ı
Babalar sökün eder gelirlerdi.
İşten çıkmış,yorgun argın,bitkin halleri.
Arkadaşlarım babalarına koşardı
Babalarına sarılıp, unuturlardı oyunlarını
Ben babam görecek diye korkar,
Kaçacak delik arardım,
Yada gizlenecek bir taş arkası.
Taşın arkasından seyrederdim onları,
Ne mutlu ailelerdi,
Babaları ne çok seviyordu onları.
Benim babam, en yakışıklı
En asil olanları.
Yürüdüğünde yer sallanırdı sanki
Ama benim küçücük yüreğim, neden dardaki?
Neden hiç gülmezdi bize suratı?
Hiçmi sevmiyordu bizi?
Hiçmi umursamazdı?
O zamanlar annem bize,bir masal anlattı.
Öyle bir anlattıki,buna kendi bile inandı.
Babamız içinden severmiş,
Belli edemezmiş sevgisini.
Her şey kalbinde gizliymiş,
Yıllarca pişirip, pişirip
Önümüze sürdü bu masalı.
Can Hülya
Muradiye Yollu (söğüt)Kayıt Tarihi : 1.9.2009 15:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (4)