“Babacığım”
Çocukluğumda garipserdim bu kelimeyi.
Okuma yazmaya yeni başladığımızda okuduğumuz öykülerde çocuklar “babacığım” derlerdi babalarına.
Şehirli çocukları da öyle derdi.
Biz ise köyde büyümüştük.
“Baba” derdik yalnızca.
Yaş ilerledi, delikanlı olduk.
Garipsedik şehirli çocuklarını.
Bir komşumuzun askerlik çağı gelmiş oğlunun annesine seslenişini duymuştum;
“Tamam mı anneciğim? ” diyordu.
Çok garipsedim.
Evde benim teyze oğlu vardı, ona söyledim. O da şöyle bir sesini kalınlaştırarak “Tamam mı anneciğim? ” dedi. Ve o da garipsedi…
Yıllar geçti, ben baba oldum. 3 oğlum oldu. Küçüklüklerinde belki “babacığım” dedikleri olmuştur… Ama artık yalnızca “baba” diyorlar.
Benim gibi.
Buna karşılık sanalda tanıdığım, hiç yüz yüze görüşmediğim manevi kızlarım ve oğullarım “babacığım” diyor.
“Babacığım”
Şefkat pınarımın çağlamasına,
Sevgi duygularımın tavana vurmasına neden olan kelimeyi kullanıyorlar.
“Ne güzel oluyormuş babacığım diyebilmek” sözleri kulaklarımda çınlıyor.
Ve “Ne güzel oluyormuş ‘babacığım’ denilebilmek” demek geliyor içimden.
Beni yıllarca geriye götürüyor bu sözler.
Bir şair arkadaşımın merhum babası için yazdığı şiiri okuyunca babam geldi aklıma. Duygularını anlatmayı sevmezdi babam. Duygusal olup olmadığını bilmezdik. Hiç de ağladığını görmmişdik. Ta ki ileri yaşlarda eve kapanıncaya kadar.
Askerliği konu alan radyo programlarını mutlaka dinlerdi. Ve ağlardı dinlerken.
En küçük kardeşim askere gittiğinde ise bir odaya kapanmış sesli sesli ağlamıştı babacığım.
Bir defasında birkaç gün bizde kalmıştı annem ve babam, ayrılırlarken 2-3 yaşlarındaki oğlum dedesinin arkasından ağlamıştı. Durağa kadar geçirmiştim onları. Otobüse girerken babamın şu sözünü duydum, ağlamaklı olarak.
“Arkamdan nasıl da ağladı! ”
Ömrünün son yıllarında “ansefalopati” denilen bir hastalık nedeniyle giderek hareket ve konuşma yeteneğini ve akli dengesini yitirdi babacığım.
Hastanede yatmıştım bir ara o sıralarda. Anneme telefon etmiştim hastane ankesöründen. Babamın durumunun iyi olmadığını söylemişti ve hastaneden izin alıp yanlarına gelmemi istemişti.
Gittim yanlarına. Babam bilinçsiz bir şekilde yatıyordu yer yatağında.
Bildiğim sureleri, duaları okudum. Rabbim umarım yerine ulaştırmıştır. Bir süre sonra babam son nefesini verdi,
Herkes dedi ki...
“Seni bekliyormuş”
Mekanın Cennet olsun babacığım...
“Babacığım”
Hiç kullanmamıştım bu kelimeyi. Kardeşlerim de kullanmamıştı.
Duysaydı mutlu olur muydu bu kelimeyi babacığım.
Hiçbir zaman da öğrenemedik.
“Babacığım”
Manevi kızlarımdan duyduğumda gözyaşlarımı mutluluktan akıtan kelime…
Hiç gerçek sahibine karşı kullanmadığım kelime.
Babaları yaşayan dostlarım.
Alışkanlık üzere onlara yalnızca “baba” diyorsunuz belki.
Ama bazen “babacığım” dediğiniz de olsun.
Mutlaka mutlu olur, size belli etmese de.
Hatta bu kelimeyi kınıyor gibi görünse de…
İçinde sevgi pınarları akıyor olacaktır mutlaka…
“Babacığım”
Bu kelimeyi mutlaka kullanın dostlar…
Yaşayan babalarınıza.
Sonra bu fırsatı bulamayabilirsiniz.
Üzülürsünüz.
Benim gibi.
Mekanın Cennet olsun babacığım.
(16.07.2007)
DOST KALEMLERDEN İNCİLER
Bugün tam on gün oldu babacımı yitireli.. Bir yandan sanki çok uzun yıllar geçmiş gibi bi yandan da sanki hiç gitmemiş gibi.. Her an kapıdan girecekmiş gibi.. Ben geldimm diyecekmiş gibi.. Ne büyük bi acıymış bu böyle.. Kelimeler yetmicek sanki özlemimi anlatmaya.. Bir kolumu canlı canlı kesip aldılar sanki.. Kor düştü yüreğime sanki ve alevleri hergün daha da artıyor.. Özlem kelimesinin karşılığı ''baba' oldu on koca gündür..
Tam on gündür ben pamuğuma hasretim.. Tam on gündür yüzüm avucunun sıcaklığını hissetmiyor.. Tam on gündür bitanem toprakların altında yalnız..
Duyurabiliyorken sesini herkes doya doya seslensin 'babacığım'diye.. Geç olmadan sıkı sıkı kucaklasın o kıymetli varlığı.. Öpsün dudaklarınız kokusunu içine çeke çeke o güzel yanakları.. Ben artık yapamıyorum. Her yaparken benim içinde seslenin, sarılın, öpün..
Çok özledim...............Gülsu Tarhan
Kayıt Tarihi : 16.7.2007 19:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Beni yıllar öncesine götürdü Ali Rıza Atasoy'un Onlar da anılır/Baba başlıklı şiiri.
Tam on gündür ben pamuğuma hasretim..tam on gündür yüzüm avucunun sıcaklığını hissetmiyor..tam on gündür bitanem toprakların altında yalnız..
Duyurabiliyorken sesini herkes doya doya seslensin 'babacığım'diye.. Geç olmadan sıkı sıkı kucaklasın o kıymetli varlığı..öpsün dudaklarınız kokusunu içine çeke çeke o güzel yanakları..ben artık yapamıyorum.her yaparken benim içinde seslenin,sarılın,öpün..
Çok özledim..
HAKKIN RAHMETİNE KAVUŞAN SAYGIDEĞER BABMIZA ALLAHTAN RAHMET MEKANIN GÜZELLİĞİYLE CENNET DİLERKEN,
O HAYIRLI EVLADA, SAYGIDEĞER ĞABEYİME VE BAB' nın TÜM SEVENLERİNE SABIRLER DİLİYORUM.
AĞABEYİMİ O VEFALI HAYIRLI EVLAT ÖRNEĞİ OLUŞTURAN HER SAYGIYA DEĞER BU GÜZEL ANLATIMIYLA ŞİRİYLE +10 TAM PUANIMLA KUTLUYOR, SAYGILARIMI SUNUYORUM.
A
R
İ
K U T L A R I M
U
L
A
D
E S E N K A L I N .....TAM PUAN.
TÜM YORUMLAR (14)