Çıkmasaydın dönülmez yollara babacığım
Korkarım varlığın bir an gelir hayal olur
Hayali bile kaybederiz,yolda ayak izin kalır
Zaman vurur sillesini,ayak izin bile kaybolur
Söyle kemani yok olur mu gam’ın perdesi
Ölüm gelirse başa,peşrevin sadası mı kalır
Gövde gider,tel kopar,yay tarumar olur
Kırık yayın üzerinde elinin izi mi kalır
Söyle neyzen,ney’in dokuz boğum mu oldu
Hıçkırık dizildi boğazıma düğüm mü oldu
Şahi ney köşede küskün kaderini bekler
İlahi sesi gelmeyen ney’in hatırası mı olur
Söyle hayali,söyle bana,gerçeği söyle
Evladın gözünden akan yaş sel olsa
Yere düşerken tutan, silen mi olur
Düşse toprağın üzerine sesini duyan mı olur
Yanar içim yanar,bu ateşi esen rüzgar mı öldürür
Yağsa yağmur,zannetmem bu yangını söndürür
Evimin yıkık duvarında Tuna’nın resmi durur
Ağlar kenarda mahzun, tuvalin ile şövalen durur
Bir çocukluk bir gençlik bir de şimdiki haline baktım
Aldım elime bitap halindeki tüm resimlerini yaktım
Kimse hatırlamasın seni bu mahzun halinle
Masaya,beni öperken çekilen fotoğrafını bıraktım
Mehmet Akif Gülhan 26.07.2005 Saat 13.58
Mehmet Akif GülhanKayıt Tarihi : 27.7.2005 20:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Her satırı baba özlemi kokan, bir hatıratın şiire nakledilişi. Güzel bir çalışma.
Yüreğinize, elinize sağlık.
Sevgilerimle.
TÜM YORUMLAR (63)