Babaannem, İncir Ve Sema Kaygusuz Şiiri ...

A. Esra Yalazan
198

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Ben babaannemi hiç görmedim. Teninin kokusunu, sesinin tabiatın içinde nasıl yankılandığını bilmiyorum. Sonsuza kadar genç kalacak o genç yüzden yayılan yumuşak ışığın şefkatiyle avunmadım hiç. Bazen onu hayallerimde yeniden yaratıyorum. Zayıf bir dal gibi kırılabilen narin parmaklarıyla saçlarımı örerken iyilikle yıkanmış hikâyeler mırıldanıyor. “Neden o kadar acele ettin” diye fısıldıyorum kulağına. Bir çöl haritası gibi dalgalanan geniş alnının altındaki ince kaşlarını çatıp, “böyle soruların bir tane cevabı olmaz ama bak içinde ihtiyar bir kadın yaşatan o genç yazar ne güzel söylemiş, ‘gitmek diye bir şey yok, sadece çağrılmak var’, etkilendin o cümleden değil mi” diye takılıyor bana. “Sen nereden biliyorsun kalbimizi aydınlatan o cümleleri, oradan içimizi görebiliyor musun” diye huysuzlanıyorum. Söylenmeye başlayınca babamın ondan ödünç aldığımı iddia ettiği leylek bacaklarıyla kanatlanıp uçuveriyor...

Babam onu Ereğli’deki çiftliğe yolcularken “çocuklar gibi ağaçların tepesine tırmandığını biliyorum. Yapma sakın, bırak başkaları toplasın meyveleri” demiş. Arada onu ziyarete gittiğinde ağaçtan kendi elleriyle incir toplayıp babama yediriyormuş. Babam onu “öleceksin, neden bunu yapıyorsun” diye uyarmış. Sonra bir gün askerdeyken çağırmışlar. “Annen incir ağacından düştü” demiş telefondaki o kırık ses. İçinden çıktığı kadına kavuşuncaya kadar onu yeryüzünde yalnız bırakıp gitmemesi için yolda bildiği bütün duaları etmiş. Babam bu hikâyeyi hep aynı basit sözcüklerle anlatır. “Ben gidene kadar bekledi. Elimi tuttu, gözlerini açıp yüzüme baktı, derin bir nefes aldı ve gözlerini kapadı.” Bütün meyveleri kimsesiz çocukları okşar gibi seven babamın neden inciri sevmediğini bilmiyordum. Önce ‘zehirli ağacın’ hikâyesini öğrendim, sonra içinden şehvet akıtan o mor meyveyle barışmasına tanık oldum. Ve sonunda ben de derin bir nefes aldım. “Çok şükür, o kendi tanrısını affetti” dedim. Hayata devam edebilmenin unutmakla ilgili değil bağışlamakla ilgili olduğunu eğilip bükülmeye başlayan sezgilerimle keşfetmiştim çünkü.


Hayatın ve inancın kutsallığı

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta