Bobaa!
anam
“-boynunu bükme! ” derdi
okul suretlerime bakıp bakıp,
valla hep dıkgat ederdim
emme her surette benim boynum bükük çıkardı
valla ne yalan söyleyen; bilmeyon
boynum neye hep bükük oludu
boynum neye hep bükük boba!
valla o gadak da dıkkat ederdim
bazar gamyonunu beklerken bile
köyün alt yanda oyun oynardık da
boynu bükük öteki Alamanyalı çocukları ğibi
dalıvırıdım..
bazar gamyonunun çıkca(ğı) Akyol’a
topu, oyunu unudur, dalar gederdim
boynum hep bükük oludu.. boba
senin annaca(ğı) n
oyundan çok;
bazar gamyonun derdinde olu(r) dum
bobası bazardan gelcek çocuklardan fızlı seğidirdim,
bazar gamyonunun ardından
herkes bobasına, ısmarışlarına seğidir
yeni papbaya, düdüğe, balona, şekere
ben muhtarın peşinde oludum
o mubarek de, taa gayfaya geder,
orda dağıdırdı.. mekdipleri
sıra dedemin adına
neye geş gelidi boba!
gapdığım gibi fırlardım
Hapbana “düşecen len eşşen eşek sıpası” derdi
herkeş bana bakardı,
aldırmazdım
“-ebee” deye baa(ğı) rı(r) dım, köprüde
ebem bekler oludu Gucurun köşede
birkaç adım daha gelmiş oludu
Döşemeye doğru
anlayamazdım
ebem oraya gadak neye
nasıl
ne zaman gelidi boba!
benden önce mekdip uzanı(r) dı,
benden önce mekdibe utaşırdı elleri
sevincini gözlerinden okurdum valla
sanki okuması yazması varımış gibi gapardı
e(vi) mize gelesiye; koklar yazına bakardı
bi daa koklardı
mekdibin cana can gatardı
içinde ne yazdığıyın ne önemi vardı boba..
gari zavallı elimden dutar burakmazdı,
acele acele, daha eve-dama çıkmadan
merdimenin aya(ğı) na oturur
zarfı gıyamaya gıyamaya açar okudur,
zarfı koklar dururdu,
bi ta(ha) , bi ta(ha) okudurdu
dedemin yanına varıdık bi ta(ha)
ebem elinden eğsmezdi mekdibini boba..
anam hep yanı başımızda oludu
kendisine bi selemin dahi olmasa da
anam esgi-yeni, mekdiplerinin hepsini
ezbere bilidi valla
ova yolunda deyviridi sorannara
sen anama neye selem yazmayon boba
ebem, hemen
“tefteriyin ortasından kiyat aldağel” derdi
fırsat buldukça yazardık, hafta boyunca
sayfalarca
pazar gamyonu gedesiye gadak
seni soran, “selem edin” deyen
herkeşden selem ederdik
anamdan da selem ederdim
okurkana, o cızıyı atlardım
“anama neye selem etmezsin boba” derdim
bu cızıyı da atlardım boba
“neye her bazar mekdibin gelmeyo” derdim
neye her bazar mekdibin gelmeyo boba!
mekdibin gelmese ebem a(ğ) layo derdim
“-deme endekini öyle” derdi, bana
“mekdibin gelmese anamda a(ğ) layo boba” yazardım
okurkana bu cızıyı da atlardım boba
mekdibin gelmedi mi anam a(ğ) layo boba!
inanmazsın..
güçcük gardaşım “bob-baa” dedi
valla, ….
valla başga bişiy bilmeyo boba
sen ona da selem etmeyon hiç
sen ona neye selem etmeyon boba
her gün demeyon
emme, senden her posta da
neye mektip gelmeyo boba
anama neye selem etmeyon boba
anam “neye selem etmeyon” demeyo
eller gibi
“acaba başında bi iş mi varıkı” deyo,…
eller gibi
senden neye mekdip gelmeyo bobaa
Kayıt Tarihi : 20.2.2008 02:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
yıl 1970 köyden 24 kişi Almanya'ya gitti herkes kimden mektup geldiğini, kimin ne yazdığını bilirdi mektuplarda anasına selam gelmeyen bundan başka da mektubu gelmeyen sadece bendim
ve hasretle şehirden gelecek bir büyüğünün size getireceği şeker balon düdük lastik ayakkabılar gelecekmi diye akşamları beklemek güzel bir eser tebrikler
Yaklaşık 5 yıl kadar Afyon'da bulundum. Şiirinizi kaleme aldığınız yöresel dili bildiğim için ( İç batı Anadolu yöresi) okumakta ve anlamakta hiç zorlanmadım. Bana eski Afyon'lu okul arkadaşlarımı anımsattınız. Üstelik çocukluk yıllarımı yaşatarak.
Rahmetli Özay Gönlüm TRT'de ne zaman prorramı olsa sadece yöresel dili nedeniyle onu kesinlikle dinlerdim. Şiir, yakluğun, yoksulluğun zoraki ayırdığı pğarçalanmış aile dramını yansıtıyor. Çocuklarına hasret baba, babalara hasret çocuklar, sesi çıkmayan Anadolu kadını.. ağzına, diline, yüreğine sağlık güzel kardeşim.
Teşekkür eder, başarılar dilerim
Sevgili Kardeşim: İbrtahim Çelikli
Şiir muhteşem olmuş. Belli ki gönülden gelen duygularla yazılmış. Tebriklerinm ve başarı dileklerimi sayfanıza bırakıyorum
Nisan ayının mayısa el uzattığı bir baharın başlangıç günlerinde kardeşimin sayfasına konuk olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Kimimize göre kısa kimimize göre uzun gelen soğuk kış günlerini geride bıraktık. Aslında kışın ayazında akıp giden ömrümüzden bir parçaydı. Önümüzdeki günler baharın güzel ve ılık günleri. İlkbahar çiçeklerinin bütün güzellikleri ile siz ve sevdiklerinizin gönlünde açmasını diliyorum.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun.
Kudetli kaleminiz her dem daim olsun ve güzelliklerin altına imza atsın.
Beğenerek ve saygı duyarak okuduğum bu güzel şiirin hakkı olan : Tam puanı Tekirdağ'dan gönderiyorum, kabul buyurunuz.
Sevgi ve saygılarımla.
Dr. İrfan Yılmaz. TEKİRDAĞ.
YUTKUNDUM KALDIM.
Bobaa!
anam
“-boynunu bükme! ” derdi
okul suretlerime bakıp bakıp,
valla hep dıkgat ederdim
emme her surette benim boynum bükük çıkardı
valla ne yalan söyleyen; bilmeyon
boynum neye hep bükük oludu
boynum neye hep bükük boba!
valla o gadak da dıkkat ederdim
bazar gamyonunu beklerken bile
köyün alt yanda oyun oynardık da
boynu bükük öteki Alamanyalı çocukları ğibi
dalıvırıdım..
bazar gamyonunun çıkca(ğı) Akyol’a
topu, oyunu unudur, dalar gederdim
boynum hep bükük oludu.. boba
senin annaca(ğı) n
oyundan çok;
bazar gamyonun derdinde olu(r) dum
bobası bazardan gelcek çocuklardan fızlı seğidirdim,
bazar gamyonunun ardından
herkes bobasına, ısmarışlarına seğidir
yeni papbaya, düdüğe, balona, şekere
ben muhtarın peşinde oludum
o mubarek de, taa gayfaya geder,
orda dağıdırdı.. mekdipleri
sıra dedemin adına
neye geş gelidi boba!
gapdığım gibi fırlardım
Hapbana “düşecen len eşşen eşek sıpası” derdi
herkeş bana bakardı,
aldırmazdım
“-ebee” deye baa(ğı) rı(r) dım, köprüde
ebem bekler oludu Gucurun köşede
birkaç adım daha gelmiş oludu
Döşemeye doğru
anlayamazdım
ebem oraya gadak neye
nasıl
ne zaman gelidi boba!
benden önce mekdip uzanı(r) dı,
benden önce mekdibe utaşırdı elleri
sevincini gözlerinden okurdum valla
sanki okuması yazması varımış gibi gapardı
e(vi) mize gelesiye; koklar yazına bakardı
bi daa koklardı
mekdibin cana can gatardı
içinde ne yazdığıyın ne önemi vardı boba..
gari zavallı elimden dutar burakmazdı,
acele acele, daha eve-dama çıkmadan
merdimenin aya(ğı) na oturur
zarfı gıyamaya gıyamaya açar okudur,
zarfı koklar dururdu,
bi ta(ha) , bi ta(ha) okudurdu
dedemin yanına varıdık bi ta(ha)
ebem elinden eğsmezdi mekdibini boba..
anam hep yanı başımızda oludu
kendisine bi selemin dahi olmasa da
anam esgi-yeni, mekdiplerinin hepsini
ezbere bilidi valla
ova yolunda deyviridi sorannara
sen anama neye selem yazmayon boba
ebem, hemen
“tefteriyin ortasından kiyat aldağel” derdi
fırsat buldukça yazardık, hafta boyunca
sayfalarca
pazar gamyonu gedesiye gadak
seni soran, “selem edin” deyen
herkeşden selem ederdik
anamdan da selem ederdim
okurkana, o cızıyı atlardım
“anama neye selem etmezsin boba” derdim
bu cızıyı da atlardım boba
“neye her bazar mekdibin gelmeyo” derdim
neye her bazar mekdibin gelmeyo boba!
mekdibin gelmese ebem a(ğ) layo derdim
“-deme endekini öyle” derdi, bana
“mekdibin gelmese anamda a(ğ) layo boba” yazardım
okurkana bu cızıyı da atlardım boba
mekdibin gelmedi mi anam a(ğ) layo boba!
inanmazsın..
güçcük gardaşım “bob-baa” dedi
valla, ….
valla başga bişiy bilmeyo boba
sen ona da selem etmeyon hiç
sen ona neye selem etmeyon boba
her gün demeyon
emme, senden her posta da
neye mektip gelmeyo boba
anama neye selem etmeyon boba
anam “neye selem etmeyon” demeyo
eller gibi
“acaba başında bi iş mi varıkı” deyo,…
eller gibi
senden neye mekdip gelmeyo bobaa
TÜM YORUMLAR (20)