Bir sonbahar öğleninde dolaşırken İstanbul'u,
Ve binbir hayalle yatıştırırken ruhumu.
Bir de baktım ki saate, ikindi yaklaşıyor;
Beni kötülüklerden neyh eden, benden uzaklaşıyor!
Hızlı adımlarla yürürken caddede,
Gözlerimle de bir minare arıyordum, ama nerde!
Sanki halâ fethedilmemiş bu memleket;
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta