Baba Bu Yol Nereye? Şiiri - Harun Erdem 2

Harun Erdem 2
33

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Baba Bu Yol Nereye?

Yalçın kayalıklardan dipsiz maviliklere yelken açmak için bir limandaydık
Sen hürriyete egeydin, ben sana İzmir
Senin saçlarından süzülecekti martılar
Oysa benim Zihni'mde cevapsız sorular
Dilimde dualar
İçimde göz yaşsız ağlamalar
Mekansız, arkadaşsız ıpıssız kalmalar
Ve biz Egedeydik

Sen apansız soruyordun
"Baba bu liman nere, bu yol nereye?"

Boğazımda bin yumru
Sesim kısık ve cevap dil ucundan;
Kızım gezmeye...

Ama baba bak dağlarımız geride kaldı
Eş, dost akrabalar...
Bu deniz, bu bunaltan mavi
Bu köpük köpük yollar
Bu iz nereye?

Baba gözlerindeki ıslaklık
Dönüp dönüp geriye bakman
Baba bu dilini bilmediğim insanlar
Bu adalar kimin, bu sert kayalıklar
Bu Ege bizimkine benzemiyor
Bu rota bu yol nereye kadar?

Kızım iyot gözlerimi yaşartıyor
Keyifsizliğim romatizmadan
Aslında deniz keyif verir insana
Oysa tuhaflığım
Dalıp dalıp gitmelerim,
aptallığım,
Aklımın yanımda ama geride kalışı duygularımın...
Benimki durgunluktan değil dargınlıktan
Belki bir miktar yorgunluktan,
Ve dahi kırgınlıktan

Baba kara görünmez oldu
Bak martılar da uçmuyor
Baba kara
Bana deniz
Baba biz neredeyiz,
Bu yol nereye?

Kızım bu seher vakti
Bu yol, bu yolculuk
Bu mavilik, bu deniz
Yepyeni bir hayatın belkide ilk adımı
Bu bizim hikayemiz
Bu yol hürriyete
Bu yolculuk senin için
Bu yol geleceğe...

Baba bak gökyüzü de karardı
Bu kayık, bu dalgalar, bu fırtına,
Bu baş dönmeleri, bulantılar
Baba bu belirsizlik
Bu dipsiz sessizlik
Baba içim ürperiyor, korkuyorum
Kötü şeyler geliyor aklıma
Baba bu kayık, bu yolculuk
ne zaman varır bir rıhtıma

Kızım sen sakın korkma
Fırtınanın ve denizin sahibi
Çıkarır selamete bizleri
Ve dahi günlük güneşlik günlere ulaştırır
Isıtır içimizi
Kızım sen korkma
Mahzun Nebi demişti ya "la tahzen"
Hürriyet varsa kaderde ölmeden
Korkudan uzak bir sayfa açar önümüze
Yeni bir dünya, ve talihli günlerle son verir hüznümüze
Kızım sen korkma

Baba geride bıraktıklarımız
Hani o Saçları dalgalı adam
Hani o gözleri yaşlı
Hani o yarım veda
Başı önde, hüzünlü ve de telaşlı
Hani o boynuna bile sarılamadan
Sıkılı yumruklarlarıyla çaresiz
Dolu gözlerle boşluğa bakan
O en sevdiğim
Kocaman yürekli Ağabeyim...
Yürümekle düşmek arası
Öyle çaresiz kaldı geride
Hem dünyayı yüklendi omuzlarına
Hem dünya kadar kederi de...

Kızım firak vuslatın zehri
Bazen çaresizlik vurur bir şehri (her şeyi)
Bazen dünyanın ta öbür ucundan
Bir sual belirir ümit burcundan
Baba neler oluyor ve neredesiniz?
Bu çıldırtan sessizlikte bir ses verseniz

Kızım Nuh tufanından
Bizim payımıza düşen
Bu sahil bu gemi
Bize de düştü zemheride karanlık gece ayazı
Bu sular Yunus'un
Bu demler Hicret demi

Kızım bu yolculuk
Bu hicret
bu gurub vakti
İçimizde mühürledi bir akdi
Bundan böyle dönmek yok
Gelse de vuslat vakti

16-Eylül 2017

Harun Erdem 2
Kayıt Tarihi : 21.10.2017 12:13:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Harun Erdem 2