İblisin fetvasıyla aşk, idam sehpasında
Tekrar eder keşmekeş kurtların sofrasında
Bu asrın prangası aşık ayaklarında
Bu zaman, çiçekleri soldurma kararında
Sen ki en son baharın kardelenisin baba
Aşkın gök semalarda uçtuğu o günlere
Uçur bizleri ki can cananı bilsin baba
Muhabbet sofrasından tad alalım bir kere
Biz unuttuk sen söyle, nasıl sevilir yaren
Nasıl girilir gönül kapısından içeri
Kin, nefret ve öfkeye nedir ukbâdan çaren
Nasıl olunur insan, müslüman, gönül eri?
O erler meclisine tut elimizden götür
Diz çöküp oturalım bir sultan eteğine
Biz sükuta erelim arzuhal bizden götür
Zârımız malum olsun erenler yüreğine
Bir ihanetin canlar yakan ızdırabı
Haini kahramanı belli olmayan âlem
Seni de acıttı mı baba hayat kitabı
Kör ucuyla ciğere batan pervasız kalem
Kalem, nabzından taşan isyanı yazıp durdu
Kalem bize kul değil, biz kaleme hapsolduk
Dedelerin kabrini çiğnedi kurşun ordu
Biz, doymayan orduya şevkle su taşır olduk
Uyandır baba bizi, kâbuslardan uyandır
Bizi bize anlat ki aşk tahtına otursun
Bize kalan mirasa gel de bizi inandır
Tarih gayreti yazsın, sancak yürekte dursun
O vakit düşer cemre aşkla gelen bahara,
Gafletin ayazından donan kanlarımıza.
Merhamet tecellisi gelince bu diyara
Baba duası refik olur canlarımıza.
Sadettin UĞUR
12/06/2023
Kayıt Tarihi : 12.6.2023 23:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!