Baba olduğunda anlarsın
elbet yollar ve yıllar
ayırır seni
günün birinde
gözümün bebeği dediğin
biricik oğlundan…
Baba olduğunda dokunursun
yüreğinin en kuytu köşesinde
onun kocaman boşluğuna ve
aldırmadan edemezsin
dağılışına
arsız bir kanser hücresi
onulmaz bir yara gibi
vücüdunun dört bir yanına …
Hayatının en uzun
en sonu gelmez
karanlık bir gecesinde
kanına susamış bir sessizliğin
beyninin orta yerinde
bir cehennem ateşi gibi
uğuldadığını
bir azgın köpek gibi
uluduğunu
duyarsın….
Beni sorarsan eğer ben
Bir dağ görmek istediğimde
başı bulutlara değen
hemen dönüp uzun uzun
babama bakarım,
En ateşin yaz günlerinde
Denizlere açılmak istersem
engin ve cömert denizlere
babamın gözlerine dalarım
onun yeşil ve serin gözlerine
ve olur da bir gün
ümidimi kaybedip
Bir el görmek istersem
omzumu tutan sıcacık
babamın ellerini ararım
o çocuk ellerimle…
Ve her çocuk gibi ben de
onun ayak izlerinden
tıpış tıpış yürürüm
varmak istediğim yere…
Onu benim babam yaptığı için
binlerce teşekkür olsun
babamın doğduğu güne…..
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,