Böyle mi esecekti şu azgın fırtınalar,
Dalgalar sahilleri hasret ile yıkarken,
Güzeldi düşünürdüm duvardaki aynalar,
Hüsran dolu geceye seni anıp ağlarken.
Yüzümü okşayan el,bağrımı yakan buğu,
Şimdi ıssız dağlarda buluta konaklamış.
Hürriyet zincirini kırmaya uçan kuğu,
Dikenlikler içinde bir gölde donup kalmış.
Ateş yaktığı süre can vefasını arar,
İsterse dünyamıza gurup selam vermesin
Gündüzler ak saçını bizden uzakta tarar,
Dünya güzeli budur gel de akı sevmesin.
Ömür azgın sularda sürüklenen kum gibi,
Parça parça olmuşta kalbi hala duymamış,
Yeşillikler içinde uyuyan son gül gibi,
Kırmızı dudağında ümit henüz solmamış.
(Gümüşhane, 29.12.1964)
(Kuşakkaya gezetesi08.05.1970 tarih,295 sayılı
nüshasında yayınlanmiştır.)
Kayıt Tarihi : 16.2.2009 12:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!