Umut kanattır sudaki balığa.
Ve beni bensiz seviyordu.
Mutluyduk.
Mutluluktan başım dönüyordu.
Herkes, ölümü resmen ister.
Başkasının derdini severek yalnızlığı.
En sonunda başlıyor.
Bu samimi bir itiraf işte, ey yar.
Ve dünya çok yoksuldu.
Beni şems vakti duaya çağır unutma.
Oysa bu fakir, şems vaktinde sevgiliye duada iyi kurulmuş takvalı cümlelerle.
O aradığım ortaya çıkar.
Sırrın sırrına ermiş seçkin sözcüklerle beslenmektedir.
Bu samimi bir itiraf işte, ey yar.
Gönüle yaz yağmuru veren bulutlar vardır.
Susma hakkını kullanmayan aşıklar bu yağmur altında sırıl sıklam olurlar.
Renkli bir buluşma olur.
Söz başlar, yağmur biter.
Bu samimi bir itiraf işte, ey yar.
Bulutların arasından, yeşilliğin üzerinden seni çağırıyor aşk.
Sesleri geliyor, deniz ve rüzgarın müziği şems vakti.
İlham perilerini bekliyor dua.
Gürül gürül aşkın her şeyi iç içe eşsiz.
Bu samimi bir itiraf işte, ey yar.
Yüzyıl önce kaç kişiydik aşka.
Suyunu içtik bir duanın fakirin elinden.
Çağdaş anlayış kuruttu, kalplerdeki sevginin çeşmesini.
Nutuk tutarak suretlerle, yerini törenle değiştirdik.
Şimdi b/aşk'a sular akıyor, şerbeti suret olan sevgilerin.
Bu samimi bir itiraf işte, ey yar.
Oysa suçluyum, sanki kaldım kenarda.
Öyküsünü bilmek için sevginin.
Susamışlığını giderir önümden geçerken ruhun.
Oysa bir hayrattı duaların gönlüme durmadan akan.
Bu samimi bir itiraf işte, ey yar.
İnsan suretinde binbir parçaya bölünmüş.
Büyük kentin büyük oyunları arasında.
Kimin de neşe, kimin de gözlerim yaş doldu.
Başımdan geçti tatlı tatsız olaylar.
Bir insan y/aşıyordu, ölüm bile doyurmaz özlemlerimi.
Bu samimi bir itiraf işte, ey yar.
Yoklara gömüldü sevgi, batan güneşte doğacak içimizde yaşayanlarla.
Dinmeyi bilmeyen ağrılar, donuk örtü yüzünde hayatın sokaklarında.
Hiç silinir mi, gözden uzak geçmişler.
Benliğimi yitirmedim, gururumu çiğnemedim.
Adım adım tükettim ben seni, kolay olmadı.
Bu samimi bir itiraf işte, ey yar.
Yine de hoş gördüm, sen gidince başıma gelenleri.
Kolay olmadı, ne eskiyi unutmak, ne de yeniye alışmak.
Zor oldu zaman aldı.
Ama çok kere de yaşamın tadını alamadımsada.
Duada elinden geleni yaptım.
Bu samimi bir itiraf işte, ey yar.
Kolay olmadı acıya bal sürmek.
Yaşadıkça gördüm, sızlayan yüreği susturup.
Ve işte karışıyor zamana benim düşüm.
Unutulmuş sevdadan sözediyor gece uykusuz kalanlar.
Uzamış gölgemi düşünüyor güneş tutulması.
Bu samimi bir itiraf işte, ey yar.
(Y.ed)
Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 27.8.2017 02:25:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Dünya hüzün yeridir, gariplerin sıkıntısı bitmez. Hz. Ali k.v.
![Engin Demirci](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/08/27/b-ask-a-ne-diyeyim-garip-coban.jpg)
Elbette sefa sürmeye gelmedik...
Ancak Yunus Emre'nin "Ben gelmedim dava için, benim işim sevgi için, dostun evi gönüllerdir gönüller yapmaya geldim "dediği gibi de yaşamak lazım bu dünyayı...
Güzel ve anlamlı bir şiirdi. Kutluyorum sizi...Selamlar...
Çok güzel bir cümle…
Ama ben sadece dört vakit bilirim, hepsini de kendim yaşadığım, yaşayacağım…
Doğduğum vakit!
Vakti, nakde çevirdiğim vakit!
Sözlerin susup, yağmurların konuştuğu vakit!
Sırrın sırrına ereceğim vakit!
İşte bu da samimi bir itiraf!
Geldim!
Gördüm!
Gidiyorum!
Bırakmıyorum elle tutulur bir miras,
Önce cismim, sonra sesim unutulur…
Bendeki boşluklarının yerini, dilediği gibi doldursun sevdiklerim diye…
Bilmiyorum ki;
Ben gibi onlara da zor olur mu, acıya bal sürmek!
Şiir denmez, ben diyemem buna!
Baştan sona “samimi bir efsane”!
Yazan yürek, dert görmesin…
Nicelerine inşaAllah…
Saygı ile…
TÜM YORUMLAR (2)