Gönüller coşkulu, yüzler nurludur
Sevgiyle bakışır gözler bayramda.
Sanki derdi yoktur, huzur doludur
Çiçek bahçesidir yüzler bayramda.
İlahi bir şevkle gönüller coşar
Büyük küçük herkes namaza koşar
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
,yüreğinize sağlık sevgiler...
usta kaleminize saygı ve rebriiklerimi bırakıyorum selamlarımla.
Değerli dost ve muh. Üstadım.
Aylar oldu ki Yoktum ve şiirlerinize özlemişim.
Güzel bir bayram şiiri olmuş Usta kaleminiz varolsun. Tebrikler.
Selam, sevgi ve saygılarımla.
Kimden : Şükrü Enhoş (Bay, 45)
Kime : Mehmed İhsan Uslu 1
Tarih : 05.09.2011 00:02 (GMT +2:00)
Konu : Yn: BİR ŞİİR, BİR TEBRİK
Üstadım, gecikmiş olmamı hoşgörmeniz ümidiyle, sevdiklerinizle birlikte, sağlık ve huzur içinde nice bayramlar dilerim. Selamlarımla
Sizinde bayramınız mübarek, kaleminiz kavi olsun üstadım.
Nice mesut günlere..
Yaşadığınız her gün ve nefes aldığınız her an bayram güzellğinde olsun üstadım.Kaleminize ve yüreğinize sağlık diliyorum.
Çok güzeldi üstat.Yüreğinize sağlık.Saygılar.
Tebrik ve teşekkürler üstad..
Ramazan-ı Şerifte herbir harfin on değil,
bin; ve Âyetü’l-Kürsî gibi âyetlerin herbir
harfi binler; ve Ramazan-ı Şerifin Cumalarında
daha ziyadedir. Ve Leyle-i Kadirde otuz bin
hasene sayılır. Evet, herbir harfi otuz bin bâki
meyveler veren Kur’ân-ı Hakîm, öyle bir nuranî
şecere-i tûbâ hükmüne geçiyor ki, milyonlarla
o bâki meyveleri Ramazan-ı Şerifte mü’minlere
kazandırır. İşte, gel, bu kudsî, ebedî, kârlı ticarete
bak, seyret ve düşün ki, bu hurufâtın kıymetini
takdir etmeyenler ne derece hadsiz bir hasârette
olduğunu anla.
İşte, Ramazan-ı Şerif adeta bir âhiret ticareti için
gayet kârlı bir meşher, bir pazardır. Ve uhrevî
hasılat için gayet mümbit bir zemindir. Ve
neşvünemâ-i a’mâl için, bahardaki mâ-i Nisandır.
Saltanat-ı rububiyet-i İlâhiyeye karşı ubudiyet-i
beşeriyenin resmigeçit yapmasına en parlak,
kudsî bir bayram hükmündedir. Ve öyle
olduğundan, yemek içmek gibi nefsin gafletle
hayvanî hâcâtına ve mâlâyâni ve hevâperestâne
müştehiyâta girmemek için, oruçla mükellef olmuş. Güya muvakkaten hayvaniyetten çıkıp melekiyet vaziyetine
veyahut âhiret ticaretine girdiği için, dünyevî hâcâtını muvakkaten bırakmakla, uhrevî bir adam ve tecessüden tezahür etmiş bir ruh vaziyetine girerek, savmı ile
Samediyete bir nevi aynadarlık etmektir.
DENİLMİŞTİR.
Demek böyle karlı günlerin ihya edilmesinin
sonunda sürur vermesini kutlamak için elbette
buyurduğunuz gibi bayramı hak etmşlerdir..
Var olunuz selamlar..
Bedri Tahir Adaklı
bakmazmı yollara gözler hiç....çok güzeldi...tebrikler...teşekkürler.....
Gecikmişliğimi bağışlayın lütfen, geçmiş bayramınızı ve anlamlı şiirinizi kutlarım...saygılar...
Bu şiir ile ilgili 100 tane yorum bulunmakta