Azrail’in Dudağındaki Senfoni

Safiye Çakır
29

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Azrail’in Dudağındaki Senfoni

“a z r a ا ل ع ذ ر ا
el değmemiş bakire
delinmemiş inci
ayak basılmamış kum…,,

nefesi şiir kokulu Azrail’in
kanatlarında b-ölünür uykular
m ü p t e z e l
yürür kelimeler şairin dilinde
divit ucunda eşelenir mabedim
düş b-içer uykularım…

biçildikçe kefen dökülür çerağıma
aç koynunu aç
bir sevi gömeceğim
bir seni…
deniz koynundan topla eteklerini
vapur çığlığında vakur sevişmelerimiz
ç ı r ı l ç ı p l a k...

aldı seni t/uzaklar
doğurgan kelimelerim
diz çökerken mabedimde
artık ateşperest dudaklarım
nehrin gölgesinde üryan bir ayyaş
yüreğinin sunaklarında bir dilek
toprağın rahimden düşer ceninler
gece düşleri, düşüşler…

dil/ucunda tümceler
nöbette
dokun avuçlarıma esirliğim
gömüldü gülüşler geceden sabaha
avutursun yokluğu
düşlerinin pençesinde…

Azra’nın gece bekçisiyim
kimsesiz mezarlar d/eşelerim
surun nefesiyle kalkacak diriler
çarmıha gerilecek tüm sevi(ş) ler
dirilecekler yedi kat yerin dibinden
ellerinde yedi meşale
dağılacaklar şehrinin sokaklarına…

ellerinde sol yanları yürüyecek zebaniler
gidişinden arşa çekilecek bedenler
bir kez daha ölecekler…

sen
uzanmadan mabedine
ve yanacaksın kendi kıyametinde
esir şehrin pis kokulu sokaklarında
lanetlenecek bedenin…

kim çeker gözyaşı kuyusundan gözlerimi kim
tutar kestiğim göbeğin keskisini
ardın sıra…

bak
yine gidişine döküldüğüm
saatin ertesi;
gün avare
güneş vurdum duymaz
üşütür suskuların
anasının koynundaki sabileri…

söz vermedi sabahlar
sana
y / arına
canını çıkarmaya
bir ölüm dök
benim için
parmak uçlarıma…

hilal bir ay çeker bizi kuytusuna
tüm şehirler kahpedir
seni alıp gittikten sonra
dökülürsün şehrin gürültüsünden aklıma
sığıntı bir gecede… ırzına geçilir gerçeklerin

gidişinde eskitemedi
avuçlarımdaki sıcaklığın
ve özlemek
başa beladır
tapınmaktır adına
vurulmaktır inadına
savrulmaktır
iki kaşın ortasına…


bir yol görünür
yüzünün coğrafyasına
iki kelimenin biri
sen diyordun ya:
“her yalan
kendi gerçeğinde yakalanır
a k l a n ı r,,

bıraktığın her beden bir enkaz
yarına çıkar mı bu söz
vurulur mu gamzeler
bakışlarının ardı sıra…

aşk
kendi içinde kanamayı unutmuş
kanamayı unutmuş yara
ellerimde bir akşam uğultusu
kaç şehir yıkıldı
kaç şiir yakıldı
hatırlatma bana
bir avuç zül olduğumu…

şimdi

rüzgâr çekilir kuşların kanadından
bin serçe
zılgıtlar bırakır musalla taşına
kimsenin tatmadığı bir ölüm seç
bir ölüm ki serden geç…

uzat dudaklarıma
sensizlik yaşamaktansa;
ölüm secdemdir sana

Safiye Çakır
Kayıt Tarihi : 21.12.2012 09:52:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Namık Cem
    Namık Cem

    saygıyla
    namık cem

    Cevap Yaz
  • Hüseyin Ural
    Hüseyin Ural

    Yüreğinize sağlık kaleminiz daim olsun şiiriniz gerçekten bir şu gibi akmış gitmiş okudukca güzelleşiyor.

    Cevap Yaz
  • Ali Recep Güçlüler
    Ali Recep Güçlüler

    Beğenerek,imrenerek,haz duyarak okudum şiirinizi,
    Nice güzel dizelere sefer eylesin duygularınız,
    Tebrikler!...

    Cevap Yaz
  • Emine Tokgöz
    Emine Tokgöz

    Antoloji yetkililerince 'Günün Şiiri' ödülüne layık görülen şiirinizi ve siz dostumu içtenlikle kutlarım.

    Cevap Yaz
  • Nihat Gülle
    Nihat Gülle

    soyut kavramlarla kurgulanmış enfes bir şiir soran araştıran sorgulayan ve yargılayan bir şiir hayatı ölümü sevgiyi sevgiliyi her dizesi bir efsane olan eserinize on tam puanı yakıştırıyorum. şiir bu işte dedirten yazan kaleminizi yüreğinizi yüreğimle kutluyorum.selam ve sevgilerimle

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (9)

Safiye Çakır