Azrail’e Can Alma Vaktini Unutturan Güze ...

Salim Diyap
205

ŞİİR


19

TAKİPÇİ

Azrail’e Can Alma Vaktini Unutturan Güzelliye

sen ayrılıklara el sallamışsın
yalnızlıklara
suskuluğa rağbet etmedin hiçbir zaman
hep ağız dolusu söyledin sözlerini
kadir kıymet bilirsin

meraktayım şimdi
Işıklı vitrinlerde çiçeklenmemiş kalbin
hangi kır özleminde
ve
bekleyene gelmemişliğin
kaç bıçkını soldurmuş inadına

kolaçan et bakalım o kalbini ellerinle
ne kalmış saçarlında sevginin el tadından
ve benden gizleyerek
ölesiye Sıcacık
ne saklarsın göğsünün üzerinde
eskimeyen bir tat mı?

bilemem ki
sana kaç kez sarılmıştır
yıllardan baki o sevişme tadı

bilsem
yaşadığın bunca şey sonrası
bende neler aradığını
solgun düşler gibi maziden
kapkara bir fırtınayla
gelip çökerek düşlerime

işte gene deşiyorsun gülücüklerinle
yokluğundan sızlayan düşlerimi
bir işgal bir talansın beynimde
dünyamı darmadağın eden
kaç hücreme sızdın bunca gün
yakarak bedenimi
şimdi sil tüm hislerimi duyumlarından
silebilirsen

şimdi çok sevdiğin
ellerimi sakınıyorum gözlerinden
ve korkuyorum beni sevişinden
çünkü biliyorum
ayrılığına çıkaçak yolum
o çiçeğe dalarak bakmasa da gözlerim
kundaklanmış yüreğime
bir sızı gelip yerleşecek
o güzel gülüşünden

biliyorum
haylazlığın çocuksu kalacak senin
kusur bilinen en güzel emellerin
dünya ile dalga gecen her tavrın
büyümeyecek
ben girsemde o şamatacı gönlüne
iklimi değişmeyecek hallerinin

söyle bakalım
saçlarında konaklayan kuşlarla
bana ne yollayacaksın
gözlerinde gördüğüm göklerin şerefine
birkaç güzel şarkı mı
benim arzularımı dengede tutan yumuşak sesini mi
hangi köprü çökecek ben geçerken sevdadan sevdaya
ve sen kime sevgi diye kıyametler sunacaksın
kaşlarını batırdıktan sonra sineme
o yağmura verdiğin ten kokundan
kime aşk damıtacaksın

beni es geçip
o gergin bedeninin kapuğunu çatlatıp
uzak tan vakitlerine sevişmeler mi yollayacaksın

söyle bana
devinen bu hayatta
sevmek ne zaman kirinden arınacak

bir defa da
yüreğinle konuş beni
ve sevdiğin bir insana hediye et sözlerini
ben ömrümce yalnız aşka teslim oldum
şimdi sen
hangi esaretlere davet ediyorsun beni

ardın sıra akıyorum
gözbebeğinde yer arıyorum

döne döne bakışlarına
bir arzu bekliyor kapımda
gözlerinden sürmelenen gökkuşağıyla aram
sanırsın ki bir adımlık
hadi acımı al
ver ne vereceksen
gözlerin ile şenlenen bu dünyadan
veya kurtar beni tutsaklığından

isa diyorsun çarmıha gerilen
anlamıyorsun oysa
ben savaşıyorum iliklerinde
beni çarmıhına geren gönlüne
galip çıkmak için

ah kırlangıcım
bir sevdanın doğum sancısı olsa gerek
bu çırpınışlar

düş doğurur insan gibi
sevgi doğurur emek gibi
bu sancı neyin nesi
adını sen koy
nedir doğan bu kaşının titremesinden
dile düşmek gibi
sevişmek gibi
unutmak gibi
serserilik berduşluk gibi

cevap ver
doğacak mıydı bu sevda
umutlar gevrediğin de
sürmeli gözlerine boy veren sarmaşıklar gibi
akacak mıydı zamana

sana soruyorum
bu sancı neden
güzelliğin
unutturma çabasında iken
Azrail e can alma vaktini

06 07 2008

Salim Diyap
Kayıt Tarihi : 8.8.2008 21:25:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Melih Baki
    Melih Baki

    .........
    bir bilsem
    yaşadığın bunca şey sonrası
    bende neler aradığını
    solgun düşler gibi maziden
    kapkara bir fırtınayla
    gelip çökerek düşlerime ..
    ......................'ve
    bekleyene gelmemişliğin ' tebrikler...

    Cevap Yaz
  • Nilgün Pakyıldız
    Nilgün Pakyıldız

    düş doğurur insan gibi
    sevgi doğurur emek gibi
    bu sancı neyin nesi
    adını sen koy
    nedir doğan bu kaşının titremesinden
    dile düşmek gibi
    sevişmek gibi
    unutmak gibi
    serserilik berduşluk gibi

    cevap ver
    doğacak mıydı bu sevda
    umutlar gevrediğin de
    sürmeli gözlerine boy veren sarmaşıklar gibi
    akacak mıydı zamana

    sana soruyorum
    bu sancı neden
    güzelliğin
    unutturma çabasında iken Azrail e can alma vaktini

    harika...eserinizi tebrik eder,kaleminizin hiç susmamasınıı dilerim..saygılarımla.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Salim Diyap