Azrail ,Aşkın Canını Almayı Bilmez Dilnaz.

-Bu Yüzden benden ölemezsin

Sancılı bir kalışın kısa metrajlı damlaları akar kor yüreğime. Su ile ateşin ince ince bende neticelenmesi görülüyor.
-Bırakılmış günlerin kitabındayım.Söz ile g/özün arasında nefes almaya kadim oldum. Medeni bir halin çekimde bakir ve bekar sensizliği yazdım. Din hanesine de kitapsız yazdım seni.
- Eğlenmeden önceki soyadı neydi.
- Mislina dedim yar.Güzellere güzellik dersi veren asli,usli, hisli, fevkli bir güzelin ruh destanıydı yani.

Suyun zehire karışması gibi karışık bir kimlik yapıştı dünyama.
-Yalnızlığımı astım b/oynuma. Ben gidiyorum sen kal fahişelerinle.
-Ben Leyla neslinden, ben Şirin şerbetinden, ben Aslı asilliğinden, ben Arzu halinden aşka, tutkuya,seviler, güvenlere, bir ömür seni ütülemeye sıcak aşk kadınıydım.
-Sen bu Mislina’ yı gayyalarına attın. Şimdi git güzel fahişelerinle mutlu kal Mecnun kopyası. Bende müsvetten yok gayrı.
-Sus sevgili sus…Cennetinden kovdun doğru. Kevserlerinden kestin doğru. Beni güzeller pınarına atıp gitmek reva mı?
-Bu kirlenmiş maşuğu pişmanlık leğeninde yıkasaydın, durulasaydın, sarsaydın, saçlarını efil efil estirseydin olmaz mıydı.
- Leyla gittin mi hemen? Şirin öldü mü hemen? Arzu kaçtı mı hemen? Hani benziyordun onlara, hani yüreğini büyük güzeller cennetinde yıkamıştın.
- Evet şeytan ile yola çıktığım nefsi gecelerin raksında mazimizin duvarına kirli yazılar yazgılar yazmış olabilirim.
-Bir suçun psiko-sosyal denkeleminde ruh mühendisliği yapmıyorum

Sisli kaderin hislerinde vicdani sızılarım depreşir. Seni benden kurutan gitmelerin dersindeyim. Rabbime asi olamam. Bu dersten, bu senden kalmanın hesabını acılarımla ödedim. Vicdan değirmeninde öğütüldüm, ufalandım,uslandım, sabır taşına seni yazdım,tutundum tutkulara…
- Yatalak bir yarin olsun benim yerime. Bir ahın sismiklerinde kendine hiç gelmeyen içsel titreşimlerin olsun.
-Başka yataklara sereceğin teninde çıban çıksın. Benim dışımda
Kim yüzüne bakmışsa yüzü …. Olsun.
- Yalandı bu ahlar, benden bunları saymamı bekleme. Kıyamam ben sana. Bu sözlere yürek kitabımda yer yok.

-Matem; beni sana yar etmemiş olabilir.Kader senli yeşillerimi kurutmuş olabilir.Hüznün depremlerinde can evim yıkılmış olabilir ; ama ben böyle bahtı yakan cümleler kurumam.
Zifirlerini sakla gecelerimden. Duam kadar içselsin sevgili.

Uyuduğun, nefesini verdiğin, kokunu, aşkını, benimi verdiğin yastığın mezar taşına benziyor olabilir; ama yatağımızı asla morga çevirmem sevgili. Orda sıcaklığınla uyuyorum her gece. Annesini özleyen bir bebek gibi, babasını özleyen bir çocuk gibi, hani bir gün gelir kalırsın sıcağımda. Hanilerle , faniler arasındayım. Susmak bilmiyor mecalim.
-
Farksızlığına gömülüyor melankolik haykırışlarım. Beni sana sobeliyor vakitsiz kaçışlar.
- Gidişin gelişine gelin olsun diye “reenkarnasyona “ bağdaş kurmuş gibiyim. Yeniden benim olmanın nosyonlarındayım. Bağım ile bağlarım arasın bağıl saplantılarım sana düğüm düğüm.
-Düğümden çıkıp düğüne giden kördüğümün dümeniyim. Denizsiz yoluna Fatih olmuşum.
-Birinci Fethini kazandım.Şimdi hiç fethedilemeyen ünlü kent Mecnani gibi seni fethetmeye gelecek Aşıkkettin’im.

-Eros Amca, amaçlarımı çalmış helalinden. Yusuf celalimi kaçırmış Züleyha sarayından. Yalnız Belkıs benimle.Yadıma sensizliğin sarayı yaptı. Adımı bahtının egzotik kapısına yazdı.
Eros Amca,arzularımı çalamadı senli gecelerden. Dahası Eros öldü, Ben New-Eros…Azrail biten aşktan anlamaz Dilnaz,o yüzden benden ölmedin . O yüzden makberin yok yüreğimde.
T/acını takarak yeniden gelmesin gül kentime. Sana senli bir cennetten bir mahşer kurdum. Tek hesabım senden öte bir sen’e dir Dilnaz.