Azizim,
Vakit bir hatıra kadar sessiz,
Ve ben, kırılmış bir zamanın kenarında, sana yazıyorum.
Birlikte gülüşler kurduğumuz günlerin ardından,
Şimdi harf harf dökülüyor içimden suskunluk.
Hak etselerdi…
Evet, hak etselerdi beraber gülerdik.
Bir tebessümün gölgesinde dinlenirdi yorgun ruhlarımız,
Bir kelimeyle dağılırdı içimizdeki karanlık.
Ama her gülüş, her dostluk herkesin payına düşmezmiş.
Meğer ne çok kişi, yalnızca varmış gibiymiş…
Söyle azizim,
İnsanın en derin yarası, en yakınından mı açılır hep?
Ne zaman ki ihtiyaç duyduk omuzlarına,
Ne zaman ki gönlümüz “yanımda kal” dedi sessizce
İşte o zaman anladık;
Kimi yoldaş değilmiş, sadece yolmuş…
Ben yine de kimseye kırgın değilim.
Kırgınlık, kalpte umut taşıyana yakışır,
Ben artık sadece anlayana susuyorum.
Çünkü kelimeler değerini, dinleyenin yüreğinde bulur.
Yine de bilmeni isterim:
Eğer içten olsalardı,
Eğer dostluk, menfaatle değil, muhabbetle yoğrulsaydı,
Şimdi bir kahvenin buğusunda gülüşürdük belki.
Sessizliğe değil, hatıralara sarılırdık.
Lakin olsun,
Her veda bir öğretidir,
Ve ben bu defteri, kalbimde ağır ama zarif bir noktayla kapatıyorum.
Kal sağlıcakla,
Sadakati yük bilmeyen bir yürekten…
Kayıt Tarihi : 18.4.2025 08:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gerçek dostuma
TÜM YORUMLAR (2)