ve elsa öldü
öldüğü gün louis aragon delirdi
bir delinin gözüyle hayat pek tuhaftı
radyo dalgaları gibi karışıktı artık görülenler
oyuncakçılar yalnızca külahta leblebi tozu sattı o gün
yeryüzü gökyüzüne taşındı
küstah ve zavallıyı oynuyorduk seninle
yazık ki sen küstahlaştıkça içimde kökleşiyordun
dal dal
yaprak yaprak
her yaprakta bir başka siyah umut
içine kapanmış bir sokak lambasıyım
içine kapanmış ve yanılmış
huzursuz ve kül rengi
üst geçite yakınım üstüme kuşlar konuyor
küçük bir mucizeye ise çok uzağım
dibimden bütün bir hayat
bu şehir ölü insanların yaşadığı bir kent artık
yer gök kapkara bulut
kapkara ceset
masamın üstüne çökmüş en ağır hüzün
yoksun sen
hasretin rengi yok bu şehirde
paslı ve soğuk bir demiri katık yapmak gibi herşey
otobüslerin duraklarını unutup
hep aynı iç çekişlerle yol alması gibi
bir çarşı yalnızlığı şimdi üzerimde taşıdığım
sokaklarda başka bir kahverengi uğultu
tuhaf bir kış günüydü
sanki hüznümün aydönümüydü
seni en son bana bakarken görmüştüm
sanki şahmeran'ın gözlerini görmüştüm
yürüdüm
senin yürüdüğünü düşündüğüm tüm caddelerde
yapayalnız bir gemi
yapayalnız bir limanda
gemiye mi üzülürsün limana mı
bilinenle bilinmeyen aynı evde
çözmekle çözememek aynı beyinde
doğruya nasıl veda edilir hiç suçu yokken
günler uzadı
geceler uzadı
yapraklar yalan söyledi tırtıla
pinokyo'nun burnu uzadı
şairin biri elsa'nın gözlerine şiir yazdı
'öyle derin ki gözlerin içmeye eğildim de'
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!