Azizem;
Az'a kanaat eder misin bilemem
ama ben az bakarım
Fazla kelam da bilmem,
devrik cümlelerle
gerektiği kadar konuşurum
Sonra yazıyı da Ali-okuldan öğrenmişim
Takvim yaprağı arkasında yazılan risaledir,
okuduğum ilk hikaye,
ve babamın bana okuttuğu ilaç prospektüsleri
en çok da tok karnına alınan bölüm dikkat çekerdi
açlığın yaşamla kol-kola girdiği
sefaletin insanla kardeş olduğu bir yerde
ve anlamını bilmediğim;
Beher tablet
Endikasyonlar,
Kontrendikasyonlar,
hoş hala da çözemedim ya...
kısaltılmış yazmaya alfabem yetmez
kısaltılmışların anlamını da bilmem
Aşk içeren cümleler mekanıma uğramaz
Tüm duygularım gözlerimde birikmiş,
birikmiş birikmesine de
ama ben yüzüne bakmaya utanırım
büyük annemin utangaçlığı dır yüzüme yansıyan
Hele,o seni seviyorum var ya?
bana bin dereden su getirtir
Laf aramızda;
Kendimi övmeyi de sevmem
zaten istesem de övünülecek bir meziyetim yok
ama bir bakarım,
pir bakarım...
Çoğu kez,
utangaçlığın gamzeleri oluşur ,
ve ben içinde kaybolurum.
İçimde bir aşk volkanı,
ağlamaya dönüşür.
örselenmiş saflığın dışa vurumu der geçerim
içimde biriken öfkeler,
kendini iki damla göz yaşında bulur
sonra döner derdimi gölgeme anlatırım
hissiz bir mekanda...
Nerede telef olmuş bir kuş,
nerede üşüyen bir kedi,
nerede ağlayan bir çocuk,
ve koynunda intiharı saklayan bir kadın görsem,
işte,
işte bu benim der,
kaderime yorarım...
Altını üstüne getiririm imgelerin
Hani,bildiğimden değil,
zorla öğretilen bir dilden,
kendimce şiirler karalarım.
Çok sevdiğim bir arkadaşım;
"Yürekte kaybolmuş şiirilerin finali olmaz"derdi,
Katlime sebep olanları ayıklar,
kıt-kanaat sözcükler ararım
sadece edebini bilirim,edebiyatın
Hani Ali-okuldan mezunum ya!
Maneviyat ta sarmaz beni,
kıyıya vuran ölü bebekler gördüğümden beri
hep günahlarıma sığınırım
Artık okuduğum o eski risalelere de inanmıyorum
bundan dolayı kafir diyenlere de kızmıyorum
acısını nasıl unuturum
mülteciliğin kırbacı sırtımda şaklarken
Karanlık köşelerde provasını yaparım yaşamın
Çoğu kez,
sessizce,kendime ilan'ı aşk ederim.
Sonra anlarım ki,
aslında özgür olmayanın aşkı da olmaz
Neyse azizem,
takılmayalım illegal sözcüklere
gel biz yine bakışalım ,
varsın az olsun.
Mobeselerin olmadığı sokakta,
yasaklı dilimizin yetmediğini,
gözlerimizle yaşayalım
sınırsız,sansürsüz...
17 Haziran 2017
Ahmet BaygümüşKayıt Tarihi : 17.6.2017 16:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kendi yaşamım...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!