naftalinlenmiş yorganlar gibiyiz üst üste birlikte ve ayrı ayrı kalp atışlarının duruşunda şimdi kardan elleriyle sarılıp sıcağın boynuna serin ayrılıklar sipariş eden kor gözlüler bize yetişir şimdi tren kompartmanlarında sevişen iki hayta çocuk vardı bize yetişir
bir trende yolculuk eden iki hayta genç vardı biliyorum bundan çok önce bir zamandı bir duraktan diğerine durmadan öpmüşlerdi geceyi gece kendi örtüsüyle sarmıştı iki hayta genci bir ıslaktı gece terden bir ıslaktı gece kompartman yürüyordu terden bir hevesin içinden biliyorum
bir durakta ineceklerdi bir durak vardı gece bitince yetişeceklerdi bir uzun uzun uzuyordu gece öpüyorlardı boynunu ürkek tüyleri dağılıyordu gecenin karanlığa yürüyen kompartmanın içinden bir tren uzamasına benziyordu bu bir trenin yetişmesine benziyordu ter içinde ıslak
Ekmegi bölüşüp yiyenlerin sofrasında öldüm ben
Sıcacık çorbalar vardı kaselerde
Zeytin peynir
Ve limon
Tertemiz kaşıklar duruyordu sofrada
Doymalısın dediler
Bakarak eskimeyen
Üç bardak yan yana duruyor
Üç sandalyede üç adam
Üç tabak meze
Üç çatal
Ne çok ağıtlar yakıldı yazın ardından
Kim bilir gelmeyecek sandığımız günler yaşanıyordur
Onuru incitilmemiş bulutların ardında
Kimbilir
Güneş çok daha sarıyı bulmak için
Çekilmiştir kuytulara
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!