Gözlerin uçsuz bucaksız.
Âdeta hiç sonu gelmeyen bir labirent gibi
Gözlerinin ne anlattığını anlamak zor,
Başka fânî hayatlara göre.
Anlattığının kalbime yakın olmasını isterim, gönlümce.
Gözlerin beni konuşuyor olsun isterim.
Yine kalbim buruk .
Cilvesi kalsın başkasına .
Istemem artık sevemedikten,
Konuşamadıktan ,
Ve senin duygularına dokunamadıktan sonra
Senden gelen en âla cilveyi.
Bazen ağlayası gelir insanın
Kapatır içine kendini
Tutsak eder âcizliğini
Mahrum bırakır bir damla gözyaşına bendini...
Başkaları dışarıdan mutlu görsede bedenini
Bir sabah güneşiyle
Olurmusun sebebim gözlerimi açmama
Ela gözlerin parlar o güneş vurunca
Yüzünün şekli hâlâ rüyamda
Kelimelerim münhasır sadece sana
Belli etmem ne kadar utandığımı
Ben bir kayıp gemiyim.
Sen ise benim kaçış sandalım .
Gözlerin âdeta okyanusu aratmayacak güzellikte
Insanın içinde kaybolası geliyor âdeta.
Bazen gözlerinle denk gelince benim gözlerim.
Diyorum kendi kendime şuracıkta ölsem gam, yemem bu gözler için öldükten sonra,
Bazen dil dökemez kalbimizden geçenleri
O zamanlarda boş bir duvara bakmak bile
Hâtta ciğerlerine havayı çekmek bile
Gözlerini sulandırır her defasında insanın
Sonbahardaki ağaçlar benzetilebilir aciz duygulara,
Teker teker dökülen yapraklar ağaçların değildi oysa,
Dökülen yapraklar unufak olmuş kayıp duygulardı .
Yaprak dökümü gibi tek tek dökülüp kaybolan duygulardı.
Kimdi peki bu cani , kimdi ?
Nasıl kıyabiliyor o aciz adama
Belki elimde değildi seni bu kadar sevmem,
Kalbimdi bana bunu zorla yaptıran.
Adeta git peşine yakala onu diyordu bana
Ben ise kalbimin emrine sadıktım.
Dediği herşeyi sorgulamadan yapacak kadar,
Kalbim unutma diyordu unutmuyordum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!