Azerbaycan, Can Pakistan Türkiye

Üç gardaşız, üç gardaşız, üç gardaş
Azeri, Pakistan, Türkiye özde
Üç gardaşın çektikleri güç, gardaş
Harâret nûr oldu ateşin közde

Azeri gardaşım bu iman bizde
Varoldukça; hem yokuşta hem düzde
Ermeni fıransız ingiliz rumlar
Yonanla birlikte derman yok dizde

Karabağda dalgalansın bayrağım
Türk kokuyor dağım taşım toprağım
Solup sararmadan düşen yaprağım
Neşeyle seyreder bak öbür yüzde

Üç hilâli Karabağda zirveye
Diktiğinde el sallarlar kirveye
Medîne’den mine ile merveye
Nurun şimşeğini aşkeden gözde

Üç gardaşız, üç Gardaşız, üç gardaş
Azeri, Pakistan, Türkiye özde
Üç gardaşın çektikleri güç, gardaş
Yan gelip yatmaktır kızarmış közde

Mevlâna diyor ki: cahilden uzak
Dur; yaklaşma kurarelar tuzak
Elden önce biz kendimize kızak
Kurtlar cirit atar mülâyim tuzda

Dün romada engizisyon var idi
Mazlumları; kafeslere kor idi
Mağdurlar korkudan, varol der idi
Düşmanların kini, gözü Oğuzda

Okyanus, deryalar, havuz seninle
Alparslan, Eyyûbi, Oğuz seninle
Kanuni Süleyman, Yavuz seninle
Kılıç merhum Abdülhamid yağızda

Üç gardaşız üç gardaşız üç gardaş
Üç gardaşın dostu yoktur hiç gardaş
Dost görünen kıriptolar piç gardaş
Kerâmet ararlar şimâli-kuzda

İSLÂMİ: Herhâlde seninle gardaş
Vur kır ermeniyi kininle gardaş
Uğraşan uğraşıyor sininle gardaş
Çelik çomak oynar Azeri; buzda