Adriyatik’ten Çin’e hani Türk’ün malıydı
Bu sözü söyleyenler sahip te çıkmalıydı
Ankara yumruğunu gürz gibi sıkmalıydı
.......Susmak doğru değildir,gaflettir,hıyanettir
.......Giden her karış toprak kutsal bir emanettir
Azerbaycan kan ağlar,Onlar yardıma muhtaç
Biri bir koca görür rüyasında:
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Devamını Oku
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Susmak doğru değildir,gaflettir,hıyanettir
Giden her karış toprak kutsal bir emanettir
Amerika,Avrupa aç it gibi soluyor
Onlar haçlı ordusu,İran’a ne oluyor?
Çekilin imansızlar bak gününüz doluyor
Susmak doğru değildir,gaflettir,hıyanettir
Giden her karış toprak kutsal bir emanettir
ANTOLOJİ.içinde gezince ne değerler buluyorum.,yüreğinize sağlık bu anlamlı,ve insanlık gerçeğini ortaya,gözler önüne seren şiiriniz,için sizi kutluyorum.kaleminiz daim olsun.hep barış şiirleri yazsın inşallah.selamlar..
Ezizim veten yaxşı
Geymeye ketan yaxşı...
Vetenimi anlatan şeir aglatdın meni...
Aglatdiniz bizi.Gözel şeirdir.Tebrikler!!!
www.sadiqova.azeriblog.com
Deniz agladı... sen agladın
Bir çift göz yol bekler. Bekle, belki Vatan gelir o yolla. Sen gidemiyorsun götüren de yok ki seni. Kendin burda olsan da yüregin ordadır. Alışamıyrosun asfalt yolun sıcagına, zavod borularının duman kokusuna. Köyün ahır kokusu, ot, saman karışık kokusu bir başka oluyor. Alışamıyorsun şehrin çokkatlı binalarına, gökdelenlerine. O gökdelene bakarken sana öyle geliyor ki, dünyanın sonudur. Düşünüyorsun: kaç köyün insanı yerleşir bu gökdelenlerin birine. Eh böyle olsa ne fayda, köyün yerini doldurmaz ki. Bahçe yerine balkona çıkarsın, yüreyin düşer gökdelenin dibine. Düşlerinden uyanıp adam bekler gibi bakan, gökdelenin pencere gözlerne bakarsın. Yüreginde acırsın adamsız, tenha odalara. Odalar yetim çocuklar gibi sessizdir. Evler adam bekler, adamlar ev hasretinde. Adamsız evler çox yaşamır, ölür derler. Köyünüzdeki evinizi hatırlarsın. Yüz böylesi gökdelene, vermezdin, peşkeş çekdiler düşmana. Şimdi burada küşücük bir odada yaşıyorsun. 9 kişilik aileden geriye kalan 4 kişiyle beraber. Dört kişinin de yüreginde Vatan tadı kalmamış. Şimdi Vatan dedigin o obada adı hiç bir yerde yazılmamış şehitlerin ruhu gezer. Esir düşen köyün, şehrin toprağı ağlar o yerde. Sense içine akıtmışsın göz yaşını, gözü tutulmuş ırmak gibi dolup ögle kala kalmışsın.
Köyünüzdeki ırmak geler gözlerinin önüne. Onun suyu gibi bumbuz soguk gizilti geçer canından. Vatan giziltisi, Vatan ağrısı. Ağrını hafifletmek için benzin karışık havanı çekersin ciyerine... çekersin... köy havasının yerini vermez. Teselli ararsın kendine, çadırda yaşayan amcanın oğlu geler aklına. Onun da durumu seninkinden iyi degil. Yaşadığı çadırı yazda gün yakıp kavurur, kışda yağmur, kar vurur.Evinin kapısını külekler çalar zamanında müsafirperver amcaoğlunun. Hayal kurarsın: “kaç gökdelen kifayet eder çadır köylerini yerleşdirmek için? ”-düşlerinden uyanıp kendi-kendine gülersin. Sonra evi olmadıgı için evlenemeyen torunun geler aklına. Oğlunun oglu bir kız hasretinde, bir kız parmağı yüzük hasretinde. İçini çekip yine etrafa bir nazar salarsın. Sıcaktan nefesin kesiler. Ağaç olmadığından duvarın kölgesine sıgınarsın, yüregine sıgındığın gibi. Yine gözlerin yol çeker, düşünersin... düşünersin ki, gölgesinde oturup dinceldigin bahçenizdeki dut ağacının da gözleri de yol çeker, gidenleri bekler şimdi.
Hatırlarsan eger, şehre geldiyin günden kaç sene geçmesine bakmayarak, ilk defa derdini götürüp sahile gitmek istemiştin.Köyünüzden akan dag çayını özlemiştin. Dum-duru suyunun altında küçücük taşını bile ezbere bildigin dağ çayı. Denizin kenarına çatdıgında hayretden gözlerin büyümüştü. Denizin sahili yoktu! Adamlar almıştı sahili denizin elinden. Her taraf asfalt idi. Demir meheccerle sahili denizden ayırmışlardı. Deniz de o gün isyan ediyordu. Uzaktan gelip demir mehecceri silleleyen dalgalar yine aciz-aciz geri çekiliyordu. Asfaltın üstüne dökülen damcıları denizin göz yaşına benzetdin. Baktın... baktın... yıllardan bu yana boğazına tıkanıp düyümlü kalmış, seni kahr eden göz yaşlarından bir çif bulağın gozü açıldı. Gözlerin dalgalandı deniz gibi, yanaklarından aşağı yuvarlandı göz yaşların. Kimsenin görmedigi, göremedigi göz yaşını denize akıttın.
Deniz ağladı...Sen ağladın... yüregin boşalana kadar. “Krad” patlarken eviniz şehit oldugunda, bahçedeki dut ağacının budakları kırılıp da sakat oldugunda, doğmalarını kayb ettiginde ağladığını kimse görmemişti, aylarca, yıllarca susmuştun. O gün ilk defa derdini denize söyledin, sessizce, konuşmadan. Deniz anladı seni, deniz ağladı seni. Çınqılı, kumu ile asfaltın altında esir alınmış sahil duymadı onun ağladığını. Sen ağladın. Esir alınan yurdun duymadı seni. Sen ağladın... deniz ağladı... deniz ağladı...sen ağladın...
24.07.2008. Bakı Xalide Efendi.
Kelbecer,Fuzili,Laçin düştüler birer birer
Başta birlik olmasa ermeni bizi de yer
Kuzeydoğu rüzgarı inan çok acı eser
Susmak doğru değildir,gaflettir,hıyanettir
Giden her karış toprak kutsal bir emanettir
Ermeni hep yer benim dedi, 'Krasnodar benim 'dediginde rus hemen başını ezdi bu yılanın
ama Karabag hala da esirdir ermeniye. Yarın bu köpekler Vaşington, Paris benim dese hiç şaşırmam.
Yüregimden haber verdiniz, Veysel bey, elinize ,dilinize , yüreginize saglık.Azerbaycan, Karabag derdi bütün müslüman dünyasının derdidir.
Biz birlik olsak degil ermeni dünya karşımızda diz çöker
Dost: Çok haklısın Size elçibey şiirimi hediye gönderiyorum
Elçibey
(Azeri kardeşlerime ithaf)
Ah Elçi bey, Elçi bey
Ne yaptın sen Elçi bey
Ölünecek zaman mıydı
Erken gittin Elçi bey
Alınacak öcün vardı
Salınacak namın vardı
Aşılacak yolun vardı
Uçup gittin Elçi bey
Gözümüzün yağıydın sen
Türkiyemin bağıydın sen
Ay yıldızlı bayraktın sen
Yakıp gittin Elçi bey
Cumhur babalık bile
Binmedi sende kıymete
Dökülmesin kanlar diye
Çok şeyi ettin hediye
Ey toprak canım toprak
Canansın dosta muhakkak
Yeter artık doğrul da kalk
Elçi beyim verdi uğrak
Gün görmedi Elçibeyim
Azerinin uğruna
Rahat etsin koynunda
Ebedi uykusunda
Akbaş seni unutmaz
Vefasızlık yapamaz
Bir aziz hatıra ki
Alçaklıklar yakışmaz
(26.08. 2005)
Yaşar Akbaş
ELLERINDEN ÖPÜYORUM HOCAM .YÜREĞİNİZ VAR OLSUN. ŞİİRİNİZİ ŞİMDİ OKUMA FURSATI BULDUM . BU GÜZEL HAKLI SESLENİŞİ BEN DE VAR GÜCÜMLE CANLI YAYINIMIZDA PAYLAŞTIM .SAĞ OLUN VAR OLUN. ÖZELLİKLE BU ŞİİR İÇİN SİZE COK TEŞEKKÜR EDERİM .
YAYINMIZA BEKLERİM
http://www.incilerfm.com/
http://www.incilerfm.com/
FAŞISTÇE BİR ŞİİR BUNE KARDEŞİM KENDİNE GEL SELAMLAR ALLAH ZİHİN AÇIKLIĞI VERSİN
Yüreğinize sağlık dost harika bir eserdi okuduğum saygılar kaleminize
Bütün Türkler bir ordu,katılmayan kaçaktır;
Yasamızda yazılı harpten kaçan alçaktır!
.........
Başbuğ Türkeş'in bütün sözleri dinlenseydi ve Ankara tarafından uygulansaydı; Elçi Bey'e komunist Aliyev tarafından komplo kurulmasına fırsat verilmeseydi şimdi Türk milletinin Karabağ diye bir meselesi olmayacaktı.
Filistin'i görürler, Somali'yi görürler, hatta taa Kore'yi görürler de şuracıktaki Karabağ'ı Kerkük'ü, Batı Trakya'yı görmezler Ankara'dakiler...
Allah razı olsun Veysel Bey... Kuvvetli kaleminize daha da kuvvet...
Saygılar...
Bir gün namlunun ucu dönerse üstümüze
Söyleyiniz kim yardım,kim yardım eder bize?
Bütün Türkler birleşip öze dönelim öze
Susmak doğru değildir,gaflettir,hıyanettir
Giden her karış toprak kutsal bir emanettir
Veysel bey gerçekleri ne güzel yansıtmışsınız anlayana tabiki.şiir baştan sona doğru dosdoğru Size katılmamak yüreğinize ortak olmamak mümkün değil .Bir karış bir avuç toprağımızın ne denli önemli olduğunu güzel dizelerle vurgulamışsınız bu şiire puanlar az ama burda böyle müsadenizle listeme alıyorum .Kaleminiz daim olsun ustayı kutlamam yakışırmı bilmem nacizane kutluyorum
Bu şiir ile ilgili 23 tane yorum bulunmakta