Gece yaylı çalgılarda yaylar kendi işliyor gök kendi üflüyor nefeslile- re klavsenlerinde yıldızların mavi damlıyor ışın yağmuru dorukların sa- çaklarından ve tıkırdayan varlığın or- kestrasında vurmalıların dingin dar- beleri. Tuşlarda yıldızlar sönüyor ya- nıyor. Ve ufkun diyaframına oturtmuş nefesini engin şarkı, Hava duyumsuyor uzam düşünüyor. Ve musikinin kırmızı rüzgârı. Yıldız ışı- ğı flütlerden çağıldayan. Ağaçların gölgeleri gecenin engin partisyonuna işlenmiş siyah oyalar. Zamandır sesle- rin tartımına bu paylaştırılmış. Oysa daha sonsuzluk var yaşanacak. Mavi yağmuru yıldızların damlıyor- gece ışığı şarkı söylerse nasıl. Öz- değin tin yerinde gurubun üzerinde parçalanmış bir küpten akıyor sonsuza şarap bir violonselde - lal. Çalan- larsız çalgılar topluluğu. Ay göğün eteğinde bir damla kan - batıyor.
Orada bükülüyor ıssızlığın dolambacı
eğretiotlarıyla böğürtlendikenlerinin sırmalarında
huzurun siyah kuyusu açılıyor,
kayayı saran yosunların halısında oynaşıyor
bir hüzmeye tutunmuş menekşe ve çayır çileği.
İnin çığırına serili gazellere
Sağ mısın henüz ihtiyarcığım?
Ben de sağım. Selam, selam!
Döksün çatısından yuvacığının
O betimsiz aydınlığa akşam.
Duyuyorum özenip tasanı gizlemeye,
bin evren ağılında yürüyorum
bin hayın çağ ağlar kurmuş
bin ağlar taşı
bin çağ yol üstü
taşlaşmış toprakta kuş taşı
I
sonra yükseldi yükseldi
başı dağ başlarında
devletlere dert tanrılara asi
mavi usu usulca lacivert
Şiirler okudum bugün türkçemin ormanlarında,
Adım adım dizelerle içimde direncim, sevincim ve acım,
Çocuklaştım, aldım da gövdemi salladım dallarında
İlkgençlik suyunu yakmış gür bir ağacın.
Hayatı bir gürültünün içinden yeniden yaratmaktır şiir,
öğüttü - zaman boyu
karanlığı aydınlığı kara taşında
doyurdu köleyi beyi
çarka su şiddetiyle bir buğday çayı
öğüttü Tanrı ışınından
suçu öğüttü buluncu sözü
derin sızdı toprağa
ota meleyişte
ufka uzaya
emekçi karıncanın yuvasına
elli milyon yaşında arının tapınısına
tarağına yağmurun
Mavi. İlkyaz çağı, diriliş — som.
Akşam — uz konumlara çekildi aylarla usul.
Bir öbek gerilemiş evleğe çekildi artık ilerlemeyecek
olan orman. Ten — kurumlara doğru daralıyor; Tin —
ilerliyor evrenin ulanan anlamına. Kâğıtta yazının
tozlu yolu üzre kalem ilerliyor — söz dinlemez.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!