(yüreğime değen dost yanını yüreğime yapıştırdığım kadına, Azime Akbaş'a ithafen. Dünyaya geldiğin gün kutlu olsun)
'ey hayat! Sen şavkı sularda bir dolunaysın
aslında yokum ben bu oyunda
ömrüm beni yok saysın' (Yılmaz Odabaşı)
I.
derinlerde saklı tutulmuş kayıp sevinçlerini getirdim sana
söndüremediğin mumların kokusunda türküler derledim
Aze! Gün batımı kızıllığında sevdaya susan kadın
dağlardan inen soğuk sulardım
dost yanında kaldım, sıcağında demlendim
bir nefeslik sigaraysa gülüşlerimiz,
içine çek, söndüğünde yakmaya geldim
II.
yanık mavi sarıldı yorgun turuncuya
gebe kalan şiirlerin rahminden döküldü acılar
kıvrandı gece, esnedi sızı, düştü veda
Aze! Suskuların içinde ağıt yakan kadın
dudaklarda eriyen öpüştüm
çocuk yanına süzüldüm, uyudu sitemlerim
bir notalık şarkıysa kavuşmalarımız
haydi söyle,bittiğinde yeniden yazmaya geldim
III.
tesellisi olmuyor çalınan umutların
kapı tokmaklarında unutulan merhabaları çıkardım sana
Aze! Koynunda düşleri emziren kadın
sahile vurmuş bir dalgaydım
anaç yanına uzandım, ellerinde iyileştim
bir yudum şarapsa yıllanan anılarımız
iç gitsin, yenilerini doğurmaya geldim
IV.
deli hüzün uslandı, katreler dize geldi
sevinci okşayan rüzgarın parmaklarına tutundu hayat
sustu ay, sustu gece, konuştu yürek
Aze! Dehlizlerinde ümit yoğuran kadın
sesi yaralanmış dertli bir makamdım
can yanına sokuldum, dile değdi ezgilerim
bir nehir gibi akıyorsa büyüttüğümüz düşler
yüzmeye başla, yorulduğunda seni tutmaya geldim
20.08.'04../..yaz bitimi
Pelin OnayKayıt Tarihi : 21.8.2004 12:32:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Pelin Onay](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/08/21/aze-yuregime-dokundu-dost-gele.jpg)
E y h a y a t, s e n ş a v k ı s u l a r d a b i r d o l u n a y s ı n.
A s l ı n d a y o k u m b e n b u o y u n d a,
ö m r ü m b e n i y o k s a y s ı n…
Yaşam bir ıstaka;
gelir vurur ömrünün coşkusuna.
Hani tutulur dilin,
konuşamazsın…
Tırmandıkça yücelir dağlar.
Sen mağlupsun sen ıssız
ve kalbinde kuşların gömütlüğü;
tutunamazsın!
Eloğlu sevdalardan dem tutar,
aşk büyütür yıldızlardan;
senin ise düşlerin yasak,
dokunamazsın...
Birini sevmişsindir geçen yıllarda.
Açık bir yara gibidir hâlâ.
Hâlâ ne çok özlersin onu,
ağlayamazsın…
Yolunda köprüler çürür.
Sesin, sessizlik sanki bir uğultuda.
Savurur hayat kül eyler seni,
doğrulamazsın!
Yapayalnız bir ünlemsin
dünyayı ıslatan şu yağmurlarda.
Her şey çeker ve iter,
anlatamazsın...
Yaşam bir ıstaka,
gelir vurur işte ömrünün coşkusuna.
Sesinde çığlıklar boğulur ama,
bağıramazsın…
Sonra vakt erişir, toprak gülümser sana;
upuzun bir ömrün ortasında
ne hayata ne ölüme
yakışamazsın…
Yazdırmalısın mezar taşına:
Ey hayat, sen şavkı sularda bir dolunaysın,
aslında hiç olmadım ben bu oyunda
ömrüm beni yok saysın…
yarım kalmasın güzelim şiir...
tabiki ithaf edilen şiirde güzeldi...
yılmaz odabaşı'nın dişisi bir şiir..
ben hande dilek akçam ın arkadaşıyım. sizden biraz bahsetti.samimi olmanızdan dolayı bir açık eleştiri getirebilirim değil mi.
şiirlerinizde çok belirgin bir imge eksikliği var.bu da içten içe şiiri dikey bir yaşam haline getiriyor. akıcılık var,bunu da mozaik ya da müzik olarak değerleyebiliriz.şu halde şiiri 'bir şey söylenen' ya da 'bir şey söylemeyi güzelleştiren' poetik bir dil sanatı olarak sınırlandırmış olmaz mıyız.
şiir anarşisttir diyorum.ve yıkılmalıdır.esnek olmalıdır.biraz da tek başına tek bir cümleyle şiir olmalıdır.
örneğin;'aşk parmağımda yanlış bir uçurum' diyor arkadaş zekai özger. aşka dair yazılanları,yazdıklarını silip süpürüyor bence.
ya da şu koca duvara ne dersin;
'aşklarım,inançlarım işgal altındadır
tabutumun üstünde zar atıyorlar'
ya da
'gün,turuncu bir hayalet gibi yükseliyorken
izmarit toplayan çocukların üstüne
çekleri imzalanıyorken devlet katlarında faşizmin
bacımı koyvermiyorken şizofreni
yüzüme bak
ve rahmini bana doğru tekrarla
ben öyle bilirim ki yaşamak,
berrak bir gökte çocuklar aşkına savaşmaktır.'
ismet özel
hem heteroseksüel aşkı bu kadar kurcalamaya gerek yok.çünkü;
'hiçbir açıklama istemiyorum
aşkı yorumdan başka birşey öldürmez'
nizar kabbani
Saygılarımla
İbrahim Tolga Özsoy
Mavi saçlı kızım, özüm...bırakma, sımsıkı tut ellerimi...''bir nehir gibi akıyorsa büyüttüğümüz düşler
yüzmeye başla, yorulduğunda seni tutmaya geldim ''.......
sevgim sana.....kucakla.....
yüzmeye başla, yorulduğunda seni tutmaya geldim
iki yüreğe de selam olsun
TÜM YORUMLAR (6)