51.
Sabahın erken saatlerinde harun ağanın konağı oldukça hareketlendi. her kes uyanmışlardı. yunus dedede uyanmış elbiselerini giymiş elini yüzünü yıkıyordu. gümüş ellerine su döküyor azatta havlu tutuyordu. yunus dede elini yüzünü yıkadıktan sonra sıra zakir ihsana geldi. zakir ihsanda elini yüzünü yıkamak için vaziyet aldı. gümüş yine su döküyor azatta havlu tutuyordu. zakir ihsandan sonra harun ağada aynı şekilde elini yüzünü yıkadı. kısa bir ayak üstü sohbetten sonra kahvaltı yapmak için salona geçtiler. sofraya oturdular. herkes kahvaltı yapıyordu. gümüşte hizmet ediyordu.
.diğer kardeşlerinin ailesinden doğan kiraz ve meryemde çoktan kalkıp kahvaltıların yaparak harun ağalar daha sorradaken içeri geldiler. biz hazırız sizi bekliyoruz. siz niye bu kadar geç kaldınız diyerekten harun ağalara ve misafirlerine takıldılar. biraz sonra harun ağanın kardeşi cuma ve ailesi, zamani ve ailesiyle beraber içeri girdiler. onlarda hazır olduklarını söylediler. harun ağanın kardeşi fuzuli ise gelmemişti.
harun ağa ve misafirleri kahvaltılarını yaptılar. yunus dede harun ağaya dönerek harun ağam bizler yola yürümek için hazırız. sizlerde hazırlanın. geline takmak için takınızıda unutmayın diyerek uyardı. harun ağada unuturmuyuz ağam herşeyimiz hazırdır. hele bize bir evet desinler. bizi aşiretin içinde rusva etmesinler. diyerek cevap verdi dedeye. sultanda her şeyimiz hazırdır pirim. hiç noksanımız yoktur. pirim diyerek hazır olduklarını beyan etti. yunus dede de herkesin yüzlerine bir baktı. o zaman yola koyuluyoruz. allah muhammet ve aliyel murteza yardımcımız olsun. diyerek atını kamçıladı yola girdiler. azatta en iyi giysilerini takım elbiselerini giymişti. takım elbiselerine uygun gömlek giymişti. gömleğin üzerine uygun kravat takmıştı. kafile karışmıştı.
Uzun sıcak yakıcı bir yaz gününde yorgun bir yolculuk yaparak nihayeti hakko ağanın kapılarına dayandılar.hakko ağanın kapılarına vardıklarında gün öğleyi aşmıştı. yunus dede ve harun ağa hakko ağanın evlerinin önüne vardıklarında atlarından inmediler. yunus dede hakko ağa mihman olmaya geldik, allah misfiriyiz kabul edermisin diyerek seslendi hakko ağaya. hakko ağanın hizmetçisi gelenleri kim olduğun bakmak için dışarı çıktı. gelenlerin yunus dede olduğunu görünce hızla içeri girdi. heyecanlı bir şekilde ağam gelenlerin yunus dede olduğunu yanındada herhalde harun ağa dır diyerek söyledi hakko ağaya. hakko ağa yunus dedenin adını duyunca hızla fırladı yerinden. o hızla dışarıya çıktığında yunus dedeyi harun ağayı ve diğerlerini at sırtından beklediklerini görünce dedeye doğru yürüdü. yunus dedenin bindiği atın başından tuttu.
- buyur pirim neden inmiyorsunuz pirim.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta