Agrida dogdum agrida yasiyorum.
Sevmek sessizliği peşinde getirse de,
Ah! Seni sevmek yıldızları elin de tutmak gibi.
Sen güneş olsan da benim için,
Ah! Seni sevmek o güneşte yanmak gibi.
Yaşamak seninle aynı havayı solumak olsa da,
Ah! Seni sevmek gökyüzünde yaşamak gibi.
Karanlık bir gülü andıran yüzün
Hayata bir adım bağlıyor beni
Mutluluğumu bozan o alçak hüzün
Seni sevmeğe zorluyor beni
Gözlerin gözlerimde matemi arıyor
İçi cam kırıkları ile dolu bu kalbe
Nasıl tahammül edilir?
Hangi iş beynimin içindekileri
Sustura bilir?
Giden su gelen ateş midir?
Hangi ateş içimdeki cehenemle
Fakat bir kere öpebilmek isterdim ölmeden önce.
Cenneti görmek isterdim dudaklarında ölmeden önce
Ya da dudağındaki cehennemde yanmak isterdim ölmeden önce.
Ölmek garanti de sensiz ölmek çok zor.
Azat Elem
Caresizliğin gözleri almış etrafımı
Ne sabah ne öğle ne de gün batımı
Belki duan belki de bedduan mı
Gülümseme yok
Hep Hüzün hüsran hicran mı
Azad Elem
Bir şeyi sevipte onunla olamamaksa
Ya da bir ekmeği hak etmeden sahip olana gülmekse
Veya geriye hiç bakmadan kaçmaksa
Bağıramadan kafanı eğip gitmekse Bütün soysuzlara susmaksa
Korkarım hepimiz korkağız...
Hiçbir zaman mobilya olarak
Geçmedi adin
Aslinda değerli birşey de değildin
Ve seni satin alanlar ağırlını
Söz konusu bile etmedi.
Cismin kadar
Zaman su gibi akıp giderken
Dağ rüzgarı bizi buraya savurdu
Biz cennetteki huzuru beklerken
Ölüm kokusu bizi yakıp kavurdu.
İki diş arasında gidip gelen
On kuruşluk bir nesnesin
Ne dediğin ve sana ne denen
Hiç önemli değil belki bir hiçsin.
Hiç, olmayacak kadar küçümsenen
Azat Elem
Sen Gideli
Azat Elem
Ruhumu saran koyu bir yalnızlık
Gözlerime inen kırmızı bir per
Kulağıma söylenen bir suskunluk var
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!