tanyeri sökülmüştür sökün eder bir sabah
dindirip ağrısını saklayan bir sokakla
baygın tebessümüyle edepsiz korku salıp
yürümekte şimşeğiyle bir kuzgunun dilberi
yürürken taranmış şer şimşekleriyle
açılırken perilerin korkunç pelerinleri
taşlaşan meleklerle toplayarak yürürdür
yatagımda biriken azgın glayölleri
bir sinegin vızıltısı taşarken yalnızlıgımdan
katliamdır havsalama hatıranın seferi
gadrine kalebentken nolur çözme göğsümden
katmerli bir korkuyla kitlediğin zincirleri
sakilerin soyundan gelmişim tahtırevan
soysuz nefsime bari son kez bağışla kendini!
bezmim şarap lekesi ateş kusan ejderim
yalvarırım göreyim göçmeden önce seni!
bir kuyuya bırakılmış cismim boşandı benden
derinliğine sürülmenin yankısıydı yenilgi
bir tenhana kaç yerinden sığınmayı denesem
sonsuz beni itişindi acziminse meşhedi
kaynayan bir denize edilmiş yeminlerdim
paryasıyım ateşgâhın, zerdüştüne sor beni
küllenen bir gül buldum ellerimde solarken
bir münkirin yeminiyim denizden çek al geri!
köze dönmüş yüzüme nefes değsin istemem
bitti bak dudakların deniz başladı sanki
saldın o martıları kevaşe vitrininden
kesilen şahdamarım kanı karşılamaz ki
yoklugun panzehirken zehirlenmiş kanıma
agulanda kelamınla dök ağzıma zehrini
bogulurken baldıranlı açık deniz kalbinde
kurbanım perçemine yürek azad et beni!
Kayıt Tarihi : 2.6.2008 17:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!