Azarlana Azarlana Uyudum Şiiri - Alişan ...

Su kenarlarında, otlaklarda oynar
Koyun kuzu yayardım
Koçlarla azarlandım.
Koşardım toprak yollarda
İtlerle azarlandım.
Fatiha okurdum; korkardım
Önüme ardıma baka baka geçerdim
Mezarlıklar önünden
Cinlerle perilerle azarlandım.
Ne zaman yaramazlık yapsam
Sonunda azarlandım…
Çocukluğumdu o günler
Heveslenir isterdim; babamdan
Kırmızı on kuruş
Delikli yüz parayla azarlandım
Gücüm sadece anama yeter
Bir onu azarlardım…

Cahillik bu ya; iştahım kabarır
Dolaşırdım, caddeler boyu
Geçerdim vitrinlerin önünden
Yoksulluk azarlardı.
Öyle…amirin memurun
Kapısını çalamam
Haklı olsam da, hakkımı arayamam
Ne zaman sevdalansam
Ne zaman sözlüye kalksam
Yakalanmış kuş gibi
Titrerdim; ter basar beni
Azarlanmaktan korkardım.
Gençliğimdi o günler
Birçok güzeller gördüm
Şöyle bir dönüp baksam
Ahlakım azarlardı.

Olgunluk çağlarımdı
Şöyle bir açsam ağzımı da
Yumsam gözümü derdim;
Ne zaman fikrimi beyana kalksam
İnsanlık azarlardı…
Kalmadı gücüm kuvvetim
Sızlamaya başladı kemiğim etim
Yavaş yavaş…azarlana azarlana
Şimdi de, zamanla azarlandım

Henüz ulaşılmamış
Hayallerimle beraber yaşarlardı
Karanlıkta yıldızlar
Ne zaman aydınlığa kavuşsam
Tüm gökyüzü baştan başa
Sanki; düşlerimle birlikte
Azarlanırlar…
Havadan mı sudan mıdır
Bilmem ki
Azarlana azarlana geldim bu yaşa
Suskunluğum küskünlüğüm
Ürkekliğim bundandır…
Ey…hakkım…özür dilerim senden
Bu iklimde
Böyle yoğrulmuş, böyle hazırlanmışım
Yaşıyorum sandım
yaşıyorum sandım ama
meğer yaşamamışım…

Uyumuşum
koltuklardan kalkmışlar
karanlık odalardan çıkmışlar
elbiseler içine
paha biçilmez adamları koymuşlar
Efendiler kendini
Hizmetçiler haddini bilmiş
Dağınık parmaklar; artık tek yumruk
Nerde görseler beni
İstiklal Marşı duymuş gibi
Hazır oldular…
O bereket o bolluk
Bölüşmeyi paylaşmayı o hoş görüyü
Davulu zurnayı halayı
Memlekette o günü
O düğünü gördüm

Uyanmak istemiyorum.

Alişan Budak