Mezarlıkta ürkünç bir akşamüstü gibi sessiz!
Çölde geçen soğuk bir gece kadar yalnız,
Aşklar birer birer küçülmekte ikindiüstleri!
Ve bir bardak taze çayın sıcaklığı ısıtmıyor sevgileri…
Isıtamıyor çünkü bir karaltı var ayak izlerinde gizli.
Bir martının donuk gözleri kadar anlamsız,
Eski bir uçurtma kadar amaçsız bir özgürlük var!
Sen kendini bilmeden geçmişse hasat zamanı,
Artık pişmanlıktır ki göz açtırmayacak bir ömür!
Lakin ne çare gitmiş vapura dur demek,
Önce yapıp sonra, timsah gibi yaş dökmek?
Olmalı mıydı acaba bu sevda masalında?
Aldatılmışlığın can yakıcı, aldatıca azabı!
Sıcacık bir güneş, usulca dalga sesi…
Bu sakin bir kumsalda,
İki ters bi düz olmak gibi değil mi?
Gelde şimdi bir gör beni,
İçimle dışım arası uslanmaz savaşları…
Bir kabullenemeyiş ki nice dalga kıranlar eskitti!
Gel bir gör senin yüzünden ne azaplar çektiğimi!
Kayıt Tarihi : 3.11.2005 00:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bursalı kardeşime armağan etmemle daha da farklı bir anlam kazanan, aşkın azaba dönüştüğü zamanlara ithaf edilmiş bir şiir... BU ŞİİRİ BURSALI YİĞİT BİR DELİKANLIYA ARMAĞAN EDİYORUM.ANCAK TAM OLARAK KARŞILAR MI DUYGULARINI BİLMİYORUM.... SAYGILARIMLA; Şerif'e... 'greencr' İLKER ÜNLÜ

kardeşliğimizi perçinleyen bu şiir
Yorum oldukça güçlü.Kutlarım İlker kardeşim.Sevgi ve selamlarımla.
İçimle dışım arası uslanmaz savaşları…
Bir kabullenemeyiş ki nice dalga kıranlar eskitti!
Gel bir gör senin yüzünden ne azaplar çektiğimi!
Acıyı haz eylemişsin sanki,acısını seven şairin söyleyeceği çok şeyi vardır.Tebrikler.Hasan Tan.
TÜM YORUMLAR (3)