Nerden başlar bu gedanın tarihi?
Nerde büyür bu kendiliği ezen ağırlığın endamı?
En tenha yerinde hayatın, en zifiri şafağında, bıçak gibi yasladın ya beni yaşamasız boşluğuna.
Hangi zindan boy ölçüşebilir şimdi içimdeki tutsaklıkla?
Hangi karanlık daha kesif olabilir göz gözü görmez bu kör siyahlıktan?
Bir yağmur mu ıslatıyor beni yoksa bir ölüm başlığı mı?
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman