Ahmet Bektaş - '“Az Eskilerden Az Yenile ...

Ahmet Bektaş
829

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Az Eskilerden Az Yenilerden Akla Gelişine Göre Bir Yazı

Öncelikle şunu ifade etmeliyim; bilmediğim konuda yazmam! Kendi kanaatim olmayan şeyleri de başkasının ağzından nakledip övmem! Yazdıklarım kendi kanaatim olup inanç değil bilinçtir! Bizzat deneyimle çıkar eski zaman ulularından nakil yaparsam da tırnak içi ifadeyi yazarım! Benim o tırnak içi ifadeye katılıp, katılmadığım konusunda da gerekirse açıklama yaparım!

Az eskilerden; bundan yaklaşık 30 sene önce, askerden yani geldim ve evlendim! Yaz tatillerini köyde geçirirdik ya da bizim köy Ankara’ya yakın olduğundan akrabalarımız köy mezarlığına defnedilir, cenazelerin defin işlerinde bulunurduk! Bir yakınımın cenazesi için köye gitmiştim; 40 yaşında vefat eden bir erkek, cenazenin köy meydanında kadın, erkek, çocuk herkesin gözü önünde yıkanmasına şahit oldum! Ve gözlerime inanamadım! Bu nasıl bir psikolojik bozukluk dedim! Sonraları kapalı yerler yapıldı şimdilerde kapalı yıkama yerleri var!

O zamanlar aklıma şu geldi; hani papazlar günah çıkarmak için insanların açıklarını öğrenip onların aleyhine kullanıyordu ya “Orta Çağ” da… Ona benzer cenazelerin köy meydanında teşhiri de bana bu konuda bir fikir verdi! Bir din adamının, kavgalı olduğu birine; “Cenazen nasılsa buraya gelir senin! ” dediğine şahit olduğum için! Ama ben büyük dedemden yaşanmış bir kıssa anlatacağım; yani dedemin babası adı Ahmet. Bizim sülalenin lakabı “Çaycıgil”! Köylerde derelere sel birden gelir! Ormanda yağış fazla olur köyden bilinmez ama sel birden gelince de dere kenarından yani çay kenarından kaçmak kolay olmazmış! Sela kapılıp kilometrelerce ilerden sağ salim çıkmış olduğundan “Çaycıgil” olarak anılmış! Onun da benim gibi din adamlarıyla arası çok iyi değilmiş, bir Cuma namazında imam vaaz verirken cenaze yıkama konusunda örnek vermek için hem de çaycı kocaya gıcığından demiş; “Mesela çaycıgiliden Ahmet’in cenazesi yıkanmaz! ” Ahmet dede altta kalır mı? Kalmaz! O zamanlar cenazeler on kaymaya yıkanıyormuş. Ahmet dede, imama cevap vermiş; kara kasıklarımın arasına on kayma koyarım, birbirinize girersiniz yıkamak için! ” demiş! Aslında günah çıkaran din adamlarının toplumun açıklarını öğrenip kontrolü ele geçirmesine benzer ölü yıkayıcıları da insanları kıçına pamuk tıkamakla korkutuyor olabilir! Zaten çürüyecek olan bir cenazenin kıçına pamuk tıkamanın mantığını da kimse izah edemez! Olsa olsa bir ölü yıkayıcısının eylemidir!

Tamamını Oku