Az da Olsa Çok Düşündüm Seni

Güneş gibi gelir üstüme karanlık,
Üzgün bir yüz ifadesiyle eşlik eder sözcüklerim
Nerde olduğu henüz belli olmamış mümkünatlara.
Göz göze gelir yüreğim dertlerinle
Özlem tekrarlanır her şiirimde ve
Resmin hâlâ imkânsıza ulaşmış sonsuzluktaki son durakta
Yani benim perdelerimin çekildiği o eski yıkık sokakta…
Yıkık bir sokak dediğime bakma,
Kalbimde beton yığınları
Ve kanım eşlik eder demirlere,
Gözyaşıma bulanır kızıllık
Ve beni ayakta tutmaya çalışır.
İmrenerek bakarım aynaya
Çünkü her bakışımda seni,
Yıkık olan beni görüyorum.
Ama şimdi kör olmuş kulaklarım
Sesini göremiyorum.
Belki karanlıktayım
Belki uzayda
Belki de sendeyim işte
Sende olan o karanlık boşlukta.
Dünyanın güzelliği gözlerine yansımış.
Masum gibi görünen yakıcı bir cennet
Yıkıcı bir deprem gibi gözlerine bakmak.
Sensizliği hissetmekse
Cehennemi aşk ateşiyle yakmak,
Seni sevmek ateşin üstüne ateşle gitmek işte.
Bense yalnızlığımı
Odamda paylaştığım sensizlikle
Yakıcı karanlıkla
Üşüten bir battaniyeye anlatıyorum.
Üşümek istiyorum, buz gibi olmak
Ve gözlerine bakınca eriyip
Her yeri sular altında bırakmak
Ve seni sonsuza dek
Sonsuzluktaki sensizliği yalnızlıkla boğarak
Bencilliğimi aşıp
Kollarında bir kan damlası olarak doğarak sevmek istiyorum.
Tüm bedenini sarıp sarmalayıp
Her nefes alışında biraz daha temiz bir şekilde
Her saniye kalbinde
Bir kere de olsa atmak istiyorum.
Ağladığın zaman gözlerinden kar gibi yağmak seni düşünmek,
Beni düşünmek ne kadar zorsa senin için
Seni düşünmek o kadar kolay düşünce yorgununun gözlerinde.
Her gün ağlasa da çocuklar gibi
Çocukça sever seni
Tıpkı bir anneyi sevdiği gibi.
Ve öyle bir sevdirir ki kendini
Nefret ettirircesine,
Öldürürmüşçesine,
Her gün aynı yere gidip
Oraya bakarmışçasına
Bağlanır sana
Ve sen farkında olmasan da bağlar kendine seni.
Karar senin ellerinde,
Ben bir çocuğum senin gözünde,
İstediğim şeyse bir tane şeker dilinde,
İki ayrı parçaya bölünmüş bir tanecik şeker işte.
Dünya malı da olsa sadece bir şeker.
Gözyaşlarımla ıslanmış
Gözlerinin aromasıyla birleşmiş
Tadını dilinden almış
Ve rengi gözlerine benzeyen kahveli bir şeker.
Bir harf koydum sol elimin baş parmağına
Seni yazsın, seni düşünsün ve sık sık tekrarlasın diye
Sanırım biraz fazla abarttı.
Ve seni her şiirimde gizemli bir başlık
Damlalı cümleler
Sonu üç noktayla biten bölümler yaptı.
Aşkımsa işte o iki nokta arasında.
Hayat yolundan gelip
Son durağa gidecek olan
İlkbahardaki sarı bir gül yaprağında…