Az Çoktur - Garib Çoban
Kişisel bir deneyim yaşamıyorsunuz.
Bir deneyime sahip olduğunu sanan bir kişinin yanlış algısını yaşıyorsunuz.
Malik sahip cehennemin bekçisi unutmayın!..
Deneyimin, bir sahibe ihtiyacı yok.
Sahip, çoktan akıp geçmiş bir deneyime zihnin tutunmaya çalışmasıdır.
Olanın farkındalığında rahatlayın.
Ancak sevginin sıcaklığında ruh kendisi olabilir.
Var olmak, var olmak ve var olmak için.
Dünyayı kendinize efendi edinmeyin ki, o da sizi kendisine köle etmesin.
Dünyayı hayal etsen bile teheccüt vakti henüz keşfedemediğin bir sır var.
Hala benden şems vakti gelecek bir duanın tadını bilmiyorsun.
Gölgenizi tanıyın!..
Hayattaki amacınızın ne olduğunu ancak gölgenizi saklamadan kendi kalbinizin içine baktığınızda anlayacaksınız.
Gölge, kendinizin en çok bastırdığınız kısmıdır.
Şunları içerir, korkular, kızgınlık, en büyük güvensizlikleriniz ve gizli potansiyeliniz.
Karşılıksız sevmeyi vermenin değeri feda ettiklerinizle değil.
Dünyayı kendinize efendi edinmeyin ki, o da sizi kendisine köle etmesin.
Başkalarına ektiğiniz vefayla ölçülür.
Yaşam az’larla kıymetlidir, sade’nin görkemi ve gücü yaşamı onurlandırır.
Seni inciten şey ona dert olmuyorsa!..
O insanda anlamlı bir his aramanın, onunla bir bağ kurmanın hiçbir manası yok.
Bazı şeyler için bu kadarmış deyip usulca yürüyüp geçeceksin.
Veda nedir?..
Eğer çoktan bıraktığımız gizli bir düşüncenin derinliklerindeyse?..
Kalmak solmaya başlıyor gibi görünüyorsa.
Eğer ayrılmak bir soruyu yanıtlıyorsa.
Yeniden sevmek bir rüyanın, bir kalbin tatlılığında yeniden doğmaktır.
Size bol mutluluklar diliyorum.
Güvensizlik güveni zedelediğinde bütün dünya harabeye döner.
Dünyayı kendinize efendi edinmeyin ki, o da sizi kendisine köle etmesin.
Efendim biliyorum siz benim değerli anlarımın özüsünüz.
Sevdiğiniz kişi sizden uzaktayken zaman çok daha yavaş geçiyor.
Kaderin tüm olasılıkları ruhunuzda uykudadır.
Siz bu olasılıkları gerçekleştirmek ve onurlandırmak için buradasınız.
Sevgi yaşamınıza girdiğinde, kaderinizin tanınmayan boyutları uyanır, çiçek açar ve büyür.
Şimdi gevşeyin!..
Bazen oyuncağız, bazen de onu kıran şımarık çocuğuz.
Yapabildiğiniz zaman tadını çıkarın.
Dünyayı kendinize efendi edinmeyin ki, o da sizi kendisine köle etmesin.
İyi de beden olmadan herhangi bir deneyim var mıdır?..
Ona sahip olduğunu varsayan bir sahip olmadığında beden nedir?..
Saygı kazanılır, dürüstlük takdir edilir ve sadakat karşılığını alır.
Böyle bir beden, diğer şeylerin yanı sıra, düşünce ve bilinç üreten veya tezahür ettiren evrenin akıllı bir parçası mıdır?..
Yaradan kalplerin içine sevgi koymuş insanı yaşatmak için.
Her zaman orada olacağım, çok yakın.
Teheccüt vakti gibi şeffaf.
Ama sana şems vakti sakinlik sözü vermiyorum.
Dünyayı kendinize efendi edinmeyin ki, o da sizi kendisine köle etmesin.
Onlara bizim bir hiç olduğumuzu söyle.
En iyi diyaloğumuzun sessizlikler olduğuna inanıyorum.
Onlara yabancı olduğumuzu, zıt kutuplarda olduğumuzu söyle.
Gururunu kaybetmekle onurunu kaybetmek arasında ince bir çizgi vardır.
Kendimi teheccüt vakti en birincil arzularıma bırakıyorum, ben olduğum şeyden zevk alıyorum.
Ve ben gecenin g/özlerine b/aktığımda, onun tüm heyecanı benimkileri çoğaltıyor.
Sevdiğiniz birini kaybetmek istemediğiniz zaman gururunuzu kaybedersiniz.
Seni sevmeyen birini severek kendini sevmeyi bırakmaya karar verdiğinde onurunu kaybedersin.
Dünyayı kendinize efendi edinmeyin ki, o da sizi kendisine köle etmesin.
Ben toprağım, sen de benim gökyüzümsün.
Onlara senin gün batımı olduğunu.
Ve benim de senin ayın olduğumu söyle.
Sen su’sun ve ben yağmurun.
Karşılıksız sevdiğini değil, putların sevdiğin için, onlara yine yalan söyle!..
Ve adımı duyduğunda bakışlarını çevirme!..
Senin benim olduğunu ve benim de senin olduğumu kimsenin bilmesine izin verme.
Sana dair o kadar çok arzum vardı ki.
Sevgi hesapsız, sevgi cömerttir, sevgi cesur.
Sevende sevilende biriktirdiği anılarla nice baharlar çiçekler güller görsün.
Dünyayı kendinize efendi edinmeyin ki, o da sizi kendisine köle etmesin.
Hangi beden?..
Baştan çıkarıcı, derin, sarhoş edici bir beden değil!..
Dalgamı geçiyorsunuz, adam mı seçiyorsunuz.
Etrafta dolaşan ve garip şeyler yapan şimdiki konuşma gibi birçok beden görebiliriz.
Beni hiçbir beden görmüyorum, dedi meczup.
Sadece ne olduğunu görüyorum, dedi Mezarlık Bekçisi.
Ve olan, ayrım yapmamak için basit bir yer tutucudur.
Yoku vara, varı hiçe gömerek, her solukta bir gam yakar geçerim.
Dünyayı kendinize efendi edinmeyin ki, o da sizi kendisine köle etmesin.
Bu hayattan yanımızda götüreceğimiz tek şey, verebildiğimiz sevgi miktarıdır.
Dostlar bizi cesaretlendirir, aşılmaz eşikleri aşmamıza, tıkandığımız yerde gizli kapıları bulmamıza yardımcı olur.
İyi bir dost hem bize anlaşıldığımız duygusunu verir, hem de bizim kendimizi daha iyi anlamamızı sağlar.
Bir düşünce bencil bir zihinde sıklıkla benzersiz kalır.
Dibe vurduğu anda başkalaşır ve isyankar hale gelir.
İnsanın dünyadaki cenneti, anlaşıldığını hissetmektir.
Dünyayı kendinize efendi edinmeyin ki, o da sizi kendisine köle etmesin.
Yani gerçek bu!..
Putlarından kendiyle bir arada olamayanlar, hayatlarında yeni sayfalar açamaz.
Gerçeğin ne olduğunu bilmiyorum.
Ben sadece gerçeğin ne olmadığını söyleyebilirim.
Dileyin, size verilecek.
Arayın, bulacaksınız.
Kapıyı çalın, size açılacaktır.
Çünkü her dileyen alır, arayan bulur.
Kapıyı çalana kapı açılır.
Olan gerçektir; bu an gerçektir?..
Peki bu gerçeği bilen kim?..
Hımmm...
Yani bu sadece başka bir düşünce mi?..
Dünyayı kendinize efendi edinmeyin ki, o da sizi kendisine köle etmesin.
Karşılıksız sevemeyenler, kaybetme korkusuyla ne çok şeyi kaybediyor.
A planı işe yaramazsa alfabede 26 harf daha var.
Evet, düşünce de sadece küçük bir deneyimdir ve sahibi yoktur.
Gönlüm büyük ama kalbimin alanı az.
Ve misafirim az.
Hayat sanki ahiretliklerim ve gönül Maidemden b/aşka kimse nerede olduğunu bilmiyormuş gibi geliyor.
İçeri giren kişi boğulmuyor, rahatlıyor, evindeymiş gibi hissediyor.
Dünyayı kendinize efendi edinmeyin ki, o da sizi kendisine köle etmesin.
Karşılıksız sevgiyle hissetmek yaşamın önemli bir parçasıdır.
İnsan,kazanılacak kayıp.
Mehmet Akif'e sordular:
Neyzen Tevfik ayyaşın biri, siz içkiyi sevmezsiniz, nasıl onunla bu kadar sadık dost olabiliyorsunuz?..
Dedi ki:
Ben içkiden nefret ediyorum Neyzenden değil!..
Gönül dostumuz İmam-ı Şafi şöyle buyurur ahlakı anlamada!..
Hatadan nefret et!..
Ama..
Hataya düşenden nefret etme!..
Her ne kadar duygu her zaman hoş olmasa da.
Acıtabilirler ama yaşamaya değer.
Dünyayı kendinize efendi edinmeyin ki, o da sizi kendisine köle etmesin.
Bilinç, birleştirici bir harekettir.
Her hareketin, bir farkındalığı vardır.
Peki bu farkındalığın, farkındalığı var mı?..
Bence öyle...
Köpek sadece kendi kuyruğunu nasıl kovalayacağını bilir...
Sonunda köpek kendini yorar ve dinlenir.
Ne kontrol edilecek bir bedenin ne de ona sahip çıkacak bir benliğin olmadığını görecek kadar uzun süre ve dikkatle bakarsınız.
İnsanı karşılıksız sevmek bir avuç suyu sıkmaya çalışmak gibi.
Ve ölüm gelir suyun düğümü çözülür!..
Dünyayı kendinize efendi edinmeyin ki, o da sizi kendisine köle etmesin.
(Y.ed - Hüzün Makamı Albümü)
https://www.facebook.com/share/p6abmjQfRvFqGHhv/?mibextid=LQQJ4d
/
Engin DemirciKayıt Tarihi : 15.12.2024 15:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir insanı kandırmayı başarmış olmanız onun aptal olduğu anlamına gelmez. Size hak ettiğinizden daha fazla güvendiği anlamına gelir. (Charles Bukowski)
"Kapıldım gidiyorum, bahtımın rüzgarına..." Bir şarkıdır ama,
Gerçeği anlatır,
Sanki dünya ufukta bir "amaç"
Ulaşmak için yarışan yarışana!
İşin garibi,
Bize o hedefi gösterenler, kendileri ulaşıp geri gelenlerdir!
Ne desek, bunca çelişkiye,
Tebrikler Engin Bey...
TÜM YORUMLAR (1)