Aytmatov, Asya ve İlyas.

Özdener Güleryüz
341

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Aytmatov, Asya ve İlyas.

Sinemamızın sultanı,(Türkan Şoray) NTV de yayımlanan ‘’Sinema Benim Aşk’ım’’ isimli programına geçtiğimiz hafta (5 Şubat akşamı)
Kendisi gibi bir dev oyuncu ve birçok filmde birlikte başarıyla oynayıp Türk halkının hafızasında silinmez sahneleri yarattıkları rol arkadaşını çıkardı.(Kadir İnanır.)

İkisi karşılıklı olunca televizyonun karşısında heyecanı yüksek ve çok zevkli, bitmesini hiç istemediğim bir program oldu.

İki dev’in aynı ekranda görünmesinden önce Sultan bir güzellik yapıp unutulamayan filmin, unutulmaz müziklerini yapan Cahit Berkay’ı da ekrana çıkarmıştı.
Değerli müzisyen Cahit Berkay’ın Sultan’a sürprizi ise canlı yayında yanında getirdiği cura ile film’in müziğini çalarak seyircinin ve Sultanın kendinden geçmesini sağlamak oldu.

İkilinin hafızalardan silinmeyen, Kırgız yazar Aytmatov ustanın kaleminden çıkma Asya ve İlyas tiplemeleriyle doruğa ulaşan iki dev’in sohbetleri bende yeniden büyük ve değişik bir zevk dalgası yarattı.

Bir ara Sultan sordu rol arkadaşına: ‘’Sence selvi boylum filminin hafızalardan silinmemesinin nedeni nedir? Diye.

Öylesine güzel bir cevap aldı ki sultan, bu cevaptan hem kendisi hem de seyirci doydu.

Diyordu ki İnanır; ‘’Bu hikayeyi kaleme alan dünyanın en değerli hikayecilerinden Aytmatov’dur. Ve o bu hikayeyi yazdığı zamanlarda bir komünist idi ve aynı zamanda bir Türk’tü.
Sevgi’nin emek demek olduğunu o çok iyi biliyordu. Ve bunu ancak o bu kadar güzel yazabilirdi. O nedenledir ki bu film hafızalardan silinmedi.’’

Ekranda yeniden bir araya gelen iki dev, önceleri sanki anlaşmış gibi bir birlerine Türkan Hanım ve Kadir Bey diye hitap ederlerken,
Kadir İnanırın rahatlatıcı, kendinden emin konuşmaları ve dediğine göre birlikte oynadıkları filmlerin setlerinde geçirdikleri süreleri hesap ettiğinde İkisinin toplamda tam sekiz yıllık bir süreyi birlikte geçirdikleri sonucuna vardığını söylemesiyle Sultanın da resmiyeti bir yana bıraktığı gözden kaçmadı. O andan itibaren de özellikle Sultanın karşısındaki yakışıklı aktöre hayranlığını gizlemekte zorlandığı seyirciye kadar yansıdı.

CHİNGİZ AYTMATOV

Şüphe yok ki Aytmatov’u büyük yazar ve halkının ‘’ata’’ sı yapan şey, onun hayatla, halkıyla ve ülkesinin değerleriyle kurduğu kuvvetli bağdı. Kırgızistan’ın bir köyünde doğdu. Cumbul’da baytar okulunu ve Kırgızistan Tarım Enstitüsünü bitirdi. Moskova Edebiyat Fakültesi’nde okudu. 1957 Yılında Sovyet Yazarlar Birliği’ne üye kabul edildi. 1963’te Lenin Ödülünü aldı. Ülkesi Bağımsızlığını kazandıktan sonra Lüksemburg büyükelçiliği yaptı.

Onu Aytmatov yapan asıl kuvvetse, belki daha 9 yaşında yetim kalışıydı. Babası komünizm karşıtlığı suçlamasıyla alınıp götürüldü.
Ve bir daha kendisinden haber alınamadı.

O babasının meçhule gittiğine inanmıştı ve bir gün döneceğini hayal ediyordu. Hep aradı ve bekledi onu…
Babasının bu gidişi, Aytmatov’un romanlarında en çok karşımıza çıkan imgedir.

Cemile’de Danyar ile Cemile bir akşamüzeri gözlerden kaybolup giderler. Toprak Ana’da Savankul, Muslubeg, Kasım, Caynak gider ve dönmezler.

Beyaz Gemi’de, Çocuk’un gözü hep gitmektedir. Bir balık olup meçhuldeki babasına gitmek ister.
Ve bir gün, beyaz gemiye ulaşmak için dereye atlar, kaybolur.

Aytmatov yazının mucizesine inanıyordu. Edebiyat’ın en iyi intikam alıcı olduğuna…

Babasını elinden alan komünist düzenle çatışmayı seçmedi, bu kolay ve aslında sonuçsuz olandı. O edebiyatın gücüyle savaştı.

Öyle bir intikam aldı ki komünistlerden, onların insanlık onurunu yok eden zulmünü silinmez ve unutulmaz bir biçimde tüm dünyaya duyurdu. ‘’Mankurtlaşmak’’(Belleğini ve iradesini yitirmek.) diye bir kavram üretti ve bunu bir insanlık trajedisi olarak insanlığa mal etti.

Cengiz Han’a Küsen Bulut’ta anlatılan, bir aşk hikayesidir görünürde; fakat biz, alttan bireyin bir diktatöre isyanını okuruz.

Son romanı Dağlar Devrildiğinde/ Ebedi Nişanlıda ise, Küreselleşmenin insan ruhunda yol açtığı depremlere değinir.
Yalnız romanlarında değil, konuşmalarında, söyleşilerinde gençleri önemsediğini söyler, çevrenin dengesinin bozuluşundan, doğal kaynakların yağmalanışından, insan ticaretinin yol açtığı acılardan söz eder.
Aytmatov’un ‘’derdi’’, insanın, hayatı ve tabiatın fıtratının bozuluşuydu. O, gerçek özgürlüğün zenginliğin ve saadetin, fıtratın yeniden egemen oluşuyla gerçekleşeceğine inanıyordu.

TÜRKÇE’DE AYTMATOV

Hikaye ve roman yazarı Aytmatov’un çoğu yapıtı Türkçeye çevrildi.
Yapıtlarını Rusça ve Kırgızca kaleme almıştır. Rusça daha çoktur.
Cem Yayınları seksenli yıllarda bütün eserlerini Rusçadan çeviriyle yayımladı. İlk kitap da yazarın Beyaz Gemi(1980) adlı kitabıdır.
Aslında Aytmatov, Asya’nın Yaşar Kemal’idir.

O’nun asıl başyapıtı Gün Uzar Yüzyıl Olur dur. Şiirsel bir yapıttır.

Aytmatov’un adı, Kitaplarından önce, Atıf Yılmaz’ın filmiyle (1977)
Geniş kitlelere yayılmıştı.
Bu filmde, Türkan Şoray, Kadir İnanır ve Ahmet Mekin başrolleri paylaşıyordu. (Senaryo: Ali Özgentürk.)

Cemile insanın yüreğine dokunan bir aşk öyküsü. Öteki yapıtlarında olduğu gibi doğa-insan ilişkisi burada da var.

FİLMİN FİNALİ

İlyas: Asyam… Al yazmalım…

Asya: (iç ses) Samet, baba demişti… O’nu babalığa seçmişti. Sevgi neydi? Sevgi iyilikti, dostluktu. Sevgi emekti. (Cemşit’e doğru yürümeye başlar.)

İlyas: Asya… (Asya, Samet ve Cemşitle giderken durur, döner. İlyas’a bakar.)

Asya: (iç ses) Durursam bir daha kurtulamam…

İlyas: (iç ses) Ziyanı yok, gülüşü yeter bize…

Asya: (iç ses) Yüreğim kaydıysa günah mı?

İlyas: (iç ses) Çamur’a saplansam yardıma gelir misin?

Asya: (iç ses) Elini tuttum… Sıcacıktı… Yüreği elimdeymiş gibi.

İlyas: (iç ses) Elinden tutuversem benimle gelir mi?

Asya: (iç ses) Seninim işte… Alıp götürsene beni…

İlyas: (iç ses) Elveda Asya. Elveda… Selvi Boylum… Al yazmalım…
Elveda… Bitmemiş Türküm benim…

www.gazeteyenigun.com.tr/yazarlar/özdener güleryüz

ÖZDENER GÜLERYÜZ

Özdener Güleryüz
Kayıt Tarihi : 12.2.2011 09:26:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Aytmatov ustanın Türk sinemasında hafızalardan silinmeyecek öyküsü.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Perihan Pehlivan
    Perihan Pehlivan

    evet güzel filim belki yirmi kez izlemişimdir beğeni ile.Aymatov'un bir kıtabınıda okudum( bir gün asra bedel) ve akıcı hoş bir uslubu var.paylaşım güzeldi

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Özdener Güleryüz