AY TEN.
İpek fistan ne yakışmış bedene.
Sen o fistanı birde Ay ten de dene!
Çileden çıkarırdı, her giydiğinde keteni.
Rabbim, özenerek mi, yaratmıştı ay ten. İ?
Sensiz kaç yıl geçti kaç sene.
Şair yoksa âşık mıydın ay tene.
Bilirdim o da yapamazdı bensiz.
Yaşamanın ne anlamı vardı ay tensiz!
Onun saçları kumral, beyazdı teni.
Unutabilirsen gel de unut ay ten’i.
Çok titiz, ay tenimin perdeleri satendi.
Ayak sesinden tanırdım, gelen mutlaka ay tendi!
Öğünüp dururdu, yanağındaki benle.
Durup dururken aram açılmıştı ay tenle.
Sanki nerene âşık olmuştum senin.
Kıymetini bilememiştim ay tenin.
Yine sokağından geçtim dün gece.
Ay ten kim kime âşıktı sence?
Mahallesinde koluma taktım gül teni.
Gayem biraz kıskandırmaktı ay teni.
Sanki kafama saksı yağıyordu gökten.
İyi tanırdım, inatçının tekiydi ay ten.
Plastik saksılardan nasibimi alırken.
Anası uyandı uyanacaktı, ay tene yalvarırken.
Hayırdır mahalleli sevmez olmuştu beni.
Bense nasıl yüzüstü bırakacaktım ay teni.
Saç saça tutuşup bayağı hırpalamıştı gül teni.
Karar verdim bu gece kaçıracaktım ay teni.
Yıldızlar birer, birer gülümsüyordu gökten.
Anılarım canlandı, aklıma gelmiştin ay ten.
Ya sen ya da memleketi tepeden tırnağa yakardım.
Kâinat tepeme yıkılmıştı, ben ay tensiz ne yapardım!
9–08–2007
Ali GARBİOĞLU
Kayıt Tarihi : 21.11.2007 14:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!