Nesin sen veya kimsin? Ne sanıyorsun kendini? Müslüman Mücahide, Öyle mi ?
Güldürme beni ,
Dilin konuşur ,
Kulağın dinler,
Kalbin Hiç,
Seviyorum diyorsun,
En zoru da İstanbul ,
Seni gömmek boğazın soğuk sularına,
Bir yanardağı sondürmek ,
Yırta yırta,
Mecburum,
Kıskanır güller ,hayran bülbüller ,
Renkten renge girer İSTANBUL
Mehtabı var ,Ay'ı başka ,
Havası huzur ,suyu başka,
Güneşin aşkı bir bambaşka,
Başka İSTANBUL,
Hayatın başı da sonu da acı,
Yoksa yok mu bunun ilâcı ,
Dünya dert otağı, hancı,
Ey gönül bırakma elden inancı!
12.05 .1996 günlüğümden
Güneşli bir gün
, kuş cıvıltıları çağıldayan su sesine karışıyor
zümrüt yeşili bir nehir ,bir kalabalık ,gençler mostarın üzerinde toplanmışlar, tezahürat yapıyorlar,bir delikanlı köprüden nehre bir atlayışta atlıyor, bir alkış kopuyor ,gencin sevdiceği uzaktan uzaktan tebessümler saçıyor, geleneklerinin yaşadığını gören yaşlılar umutla göğe bakıyor,tam da bu âlâyışın ortasında kara kara adamlar ,kara bakışlı adamlar,sevenleri sevdiklerinden hunharca ayırıyor....gençleri ve umutlarını toplama kamplarına hapsediyor,ayrılık bir hançerdir gönle saplanan..
Arkada yetim bebeler ,çiçegi burnunda kınalı gelinler, gözu yaşlı analar kalıyor,ayrılık hüznünün boğazı düğüm düğüm eden, burkan, yutkundurmayan acısı, ruhlarını dağlıyor,
Masum binlerce can Modern Avrupanın ortasında canlı canlı ölüme terk ediliyor,kimi nazenin bedenler yerlerde çürümeye terkediliyor, kimileri de toplu mezarlara dozerlerle gömülüyor, kadınlar çocuklar en aşağılık hallere maruz bırakılıyor,bu nasıl bir vicdandır Allahım !!!Akıllar almıyor, sevgi dini (!) olarak lanse edilen tahrif edilmiş dinin mensupları, maskelerini çıkarıyor! Zaten dünya zindandı müslümana, bu dünya ona dardı, dünya harp meydanıydı, ama gözleri hep mi yaşlı olacaktı !Zalim olmaktansa mazlum olmak yeğlenirdi de ,bosna yaktı ciğerlerimizi yaktı ! Amaç ,amaç İslam'ı avrupadan söküp atmaktı, BM askerleri elleriyle bosnalı sığınmacıları sırplara teslim etti, bu ne anlama geliyordu ''aferin devam edin ''di Avrupada sadece adı kalmış müslümanları dahi istemiyoruzdu ,sahi onlar müslüman demezlerdi ,TÜRK derlerdi, bu bize biraz daha dokundu,boşnaklar bizim emânetimizdi,nerde o günlerimiz, bir yan bakmak Avrupaya yeterdi ...Sadece insanı mı katletmişlerdi, tarihi, camiileri ,köprüleri yani Islamı hatırlatan ne varsa...Osmanlı'nın eserlerini silmek İslam'in izlerini silmekti.. Başaramadılar, belki binlerce müslümanı şehid ettiler ama küllerinden doğdu tekrar, doğdu Bosna... Hem de İslam'a uyanarak...
Dağların zirvelerine çikmak ,
Bulutlara selam vermek ,
O müthiş ihtişam karşısinda nefsime acizliğini haykırmak,
Yaradanın imza attığı dağlarda
Tefekküre dalmak,
Rabbim bu güzellikleri benim için yarattı diyerek,
Gömüldüysen çok yıprattılar dostum,
Ağladıysan serin göller dolacak,
Akacak gözlerden değil,
Önce gönülden taşacak,
Seven gönülsüz,
Sevmekse karşılıksız,
Altın yaldızlı ,
Her gece küsen,
Her sabah gülümseyen,
Vefâlı dost!
Bilki sen de bizde doğmaktasın !
Denizler içen denizlerde!
Dünya hancı biz yolcu!!
Ömür yollarında ,kimi çıkarken ,kimi de inişte ,
kimi gençliğinin baharinda ,
kimi hayatın gailesiyle boğuşmakta,
kimi de sonbaharın tadını çıkarmakta ,
yolcular hanı mesken tutmakta ,
İstanbul'um ,noldu, niye titrer yüreğin,
Umutların tükendiği yerde misin,
Tövbeye muhtaçken tövbelerin,
Günahların esiri misin,
Yoksa sen de kederde misin...
İnsan , tarih yüklü toprak ,
-
Mehmet Ali Güler
Tüm Yorumlarçok güzel şiirler tebrik ediyorum