Demek sonbaharda gelip geçiyor
Döküldü yapraklar dallar perişan
Şeyda bülbül ötmez oldu bağlarda
Lale boyun eymiş güller perişan
Yarda bizden kesti selam sabahı
Dostun hasretiyle sarardım soldum
Gözden akıp gelen yaşlara sorun
Hayran oldum onun mah cemaline
Ela göz kirpikle kaşlara sorun
Bülbül yuva yapar konar dallara
Çok şükürki yuduk vicdan evini
Dışarıya çıktı kirimiz bizim
Kin kibir tamahı attık biryana
Ölüden sayılır dirimiz bizim
Tarikat yolunda verdik ikrarı
Aşkın gemisi batmış bu çağda
Gülden çok diken bitmiş bağda
Duman inatla gezinir dağlarda
Bu çağ bizim değil ey hancı
Çiçek verdim aklım kaldı yarda
Zaman geçti etti beni ihtiyar
Bir yar için dolaştım diyar diyar
Bana çektiren yare ederim ahuzar
Bülbül uçunca kafes neye yarar
Her sözüm diken oldu evladın bağrında
Bir lokma ekmeği kırk parçaya böldün
Sevdayı yarda değil hakkın kalbinde buldun
Yanlızlıktada bebarberliktede hep duldun
Bence senin eşin yok anne
Seni yazmaya yetermi sandın kalem
Şelpe gibi karıştırma beynimi
Saz değilki,çalıp durma gönlümü
Karıştırır oldum gecemi gündüzümü
Var git sevgili meçhule doğru
Gece olup gölgeyi kovanda
Asa oldum Musa elinde
Mum olup eridim Hak Ceminde
Enel Hak'ım ateş üstünde
Gelip beni yakmana ne hacet
Sarhoş oldum sevda deminde
Eğer kapalıysa gönül yolları
Geçip sevemezsem suçum ne benim
Sevgi için Hak yaratmış kulları
Yar beni sevmezse suçum ne benim
Bir güzelki sevildiğini bilmezse
O yar bilmez gönlümden geçenleri
Bülbülün gül iledir tek derdi
Anlatsam anlarmısın ey efendi
Varam gidemde şu hasrete bi yalvaram
Kalbine girmek için yol bilmem,iz bilmem
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!