bir tutam gül düşer suyun üstüne
gözlerimden süzülen yaş,
tutuncasız akar gider…
gülen gözlerin ışıltısı vurur yüzüme
kora döner yürek acı sözünle
Kırık bir kalbin acısı ne denli yanık olursa,
Sözsüz kalışın o denli yakıyor bağrımı..
Gülen gözlerinin uzak ve soğuk kalışı
Anlamsızlığın gerçek sonu, suskunluğun da..
Peki sevdiğim yarınlara giden yolda
hüzünle kaplıydı bulutlar
içini çekti sokak kedileri
belli ki ağlayacaktı gökyüzü
o öksüz yavrular gibi..
yağmurun altında titreşen
kırık bir sandaldı hayatımız
ömrü tükettik karanlığında denizlerin
martıların çığlıklarıydı hayata döndüren bizi
yalpalayarak giderken sığ sularında hayatın
yosun kokusu sinmişti balıkçı teknelerine
doluştu ruhlarımız.. garip uğultu eşliğinde
Vurup geçen bir depremdi sevdan
Dalga dalga sarstı bedenimi
Sevdaya susayan yüreğim
Biçare kaldı yıkılan enkazın altında
Yokluyor arada yüreğimi bu sevgi depremi
Artçılar vurdukça derin fay hattına
Gözlerini dikmişti adam,
Dalgın da değildi! Hani.
Bakışların anlamını, çözmeye çalışan kadına.
Ne bulmuştu ki onda;
Hayat! Dedi dudağı
Ömür! Dedi gözleri
bugünde sensiz ve sakindi sahil...
hiç yanaşmadı gemiler bu yana...
ya çoktu işlerin... ya da başka...
her ne ise seni uzak bırakan bana...
kızamıyorum işte hayata...
olur ya getirirse seni rüzgarlar bu tarafa...
dostun kalem izine düştü ayın şavkı,
oynaşır yakamozlar beyaz perdede
çağladı duygular, huzur buldu gönül
selamın ziyade bir tek gülüşe...
kuşaktan kuşağa geçer aşık destanı
gözlerim dalar,
bakar kalırım
gidip de dönemediğin yollara
ağaçların gölgeleri sarı yapraklarıyla
son ayaz yakar ruhumu
sesin çok uzaklarda
bir gün daha batar ufuktan
geceye yüz sürerken gün
umudu sarıp alır kolunun altına
uzun bir yoldan yürür hayalin.
omuzların düşmüş derbedersin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!