Sana geldim Aysuman Aysuman sana geldim
Mesafe gözetmedim yıldızlar aylar aştım
Vurgun yedim solumdan halden hale bulaştım
Çok üşüdüm ıslandım ve ben döndüm dolaştım
Sana geldim Aysuman Aysuman sana geldim
Aysuman yalvarırım sevinmiş gibi görün
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir tekrar elden geçirilmelidir bence.Çok kelime tekrarı vardır.
Samimi şiir, duygular samimi, teknik yönden hatasız.. amma söz israfı, tekrar kelimeler, tekrar fikirler var...
serçeler cıvıldaşıyor sanki şiirin içinde..lir sesli serçeler...yanık bir kaval eşlik ediyor serçelerin sesine şiirin içinde..melodisi inanılmaz..sözler sanki seslerin içinde eriyip gitmiş...
antoloji çayırında top koşturmaya başlayanlardan ümit milli takıma nice şairler çıkacaktır beklentisinin karşılığı şairlerden Eyüp bey..
Güne hoş gelmiş..
ne içten..ne samimi..ne kadar da bildik..bütün aşk hikayelerine topluca yazılmış bir şikayetname bir iç döküş..yakarış adanış ağlayış sitem isyan ve daha neler neler..bu uzun..ama uzadıkça saran şiirde..
tebrikler seçim için kurula..şiir için şaire..
@..
Ozan bey kardeşim harika bir yorum ve görselle sunmuşsunuz bu enfes şiiri çok güzel olmuş emeğinize sağlık
Sana geldim Aysuman, sevinmiş gibi görün..
Dönüp gelip okuduğum şiirinle selamlar sevgiler yolluyorum şairim..
izninizi alarak aylar önce yorumladığım şiirinizi paylaşmak istedim...
http://www.dailymotion.com/video/x86puw_sana-geldm-aysuman_music
Aysuman' ı iki şekilde düşünmek lazım. Birincisi şairin penceresinden ki, duyguyu tekniğe yerleştirmek, kalıba oturtmak tartışılagelesi bir konudur. Bu şiirde bu anlamda pek bir zorlanma görülmüyor. Teknik olarak da, duygu olarak da kusursuz. Şair hissettiğini kesintisiz ve yoğun bir şekilde aktarmıştır.
İkincisi ise okuyucunun penceresidir. Bir okuyucu ve şiirsever olarak lirik bir yolculukta buldum kendimi. Bazen tökezledim, düşecek gibi oldum ama kalktım devam ettim yoluma. Duygusal anlamda acıdı bir yerlerim ki bu yolun sonunda sefa da görünmüyordu. Ama iyi bir tad aldığımı anladım yolun sonunda.
Kuşkusuz güzel bir eserdir Aysuman. Ama sistemin keşmekeşliğinde bulunması gereken yerden uzakta görünüyor. Kaderdir bu bu dönem şairleri için ne yazık ki.
Eyüp YILDIZHAN... Kutluyorum . Kutluyorum...
Yine ben hiçç öylesine geldim işte dönüp dolanıp aysumana geldim
Ceee ben geldim unuttum sanma sana geldim aysuman böylesi güzel mısraları bir daha okumak ne güzel birazdan radyoya yollayacağım bu güzel mısraları umarım okur üstad ve birde sesli dinlerim
Bu şiir ile ilgili 36 tane yorum bulunmakta