parmak uçlarına koydu,
aysız bahçe çiçeklerini.
köklerini kopardı
önce.
sonra yapraklarını...
iğreti bir düş müydü,
siyah çiçekler
karanlıklarda.
bilinmezdi...
karanlıkların bu kadar kesifine
inilmezdi...
uzadı geceler...
yalnızlık,
yılgınlık,
ayak sürüdü gecelerde.
aykırı düşlerine,
sahici şiirler yazdı.
karadut şerbetleri ezdi,
gülümsedi.
ay,
ötelere döndürmüştü yüzünü
izini sürmedeydi
yolculukların...
yürüdü
ağır aksak
mecalsiz...
iğreti gülüşlere dokundu,
iğreti dokunuşları saydı,
gecenin orta yerinde...
iğreti gelmeleri
ve
sahiden gitmeleri saydı...
aydı,
bahçe çiçeklerini aydınlatmayan
bir ince sızıydı aşk...
dinmeyen.
bir ikincil düştü
aysız bahçe çiçekleri
koku vermeyen.
gecelere..
bir şuh kahkaha duyuldu
çınladı boş sokaklarda,
boş kadehlerde.
elinden tuttu yalnızlığın
kadehler kırıldı,
sokaklar doldu.
aysız bahçe çiçeklerine baktı.
bunlar da bir düştü,
iğreti bir gülüşten arta kalan.
03/08/2010
ödemiş
Kayıt Tarihi : 21.10.2010 14:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)