Biliyorum galiba sen haklıydın
Aynı dili konuşan insanların bazen
Hatta çoğu zaman farklı diyarların
Dillerinde dolaştıklarını derken.
Belki de haklıydın hep, üzüntü ve
Kederler bize hiçbir zaman geç kalmaz
Dermansız dert arardın hep sözlerine
Yalansız yalana bulanmıştı her yanın
Katıksız bir masumluk gelirdi yüreğine
Bilmezdin acılı geçecek her anın
Kader bize yaşatmadı manevi huzurluk
Zaman alıp götürse bile siyah saçlarını
Eser gözünden gençliğin o masum bakışları
Kamaşır tekbir diyen gözlere bakan gözlerin
İhlaslık yayar etrafa inci gibi sözlerin
Yangınlardan mal kaçıramaz hiç ahvaliyetin
En yapılı binalardan bile güçlü temelin
Söze nerden başlasam
Bilmem ki hakim bey
İki iki dört eder demişti dedem
Bendeki iki toplayamıyor kendisini kederden
Zalim mazlumun ahını alırdı
Mazlum zalimden insafı kaçırdı
Ne olur biraz cesaret al gözlerimden
Anla artık onların çaresiz halinden
Bir mucize olsun dönmeyiversin dünya
Ortada bir kayık, uçsuz bucaksız derya
Olmasın hiçbir şey, ikimizden başka.
Giden asla döndüğü gibi bulamayacak hiçbir seyi, buna dahil kendisi
Ve hiçbir yıldızsız gece
Getirmeyecek bir yıldızlı geceyi
Yıldız kendiliğinden gelecek, umursamayacak kendisinden bekleneni
Bir şey var olmuş olacak ve bir şey yok olmuş sanılacak
Ayrılığı tadarken biri, vuslatı
Belki yalnızlığındır seni yokluğa sürükleyen
Belki de yokluğundur yalnızlığına eldiven
Karanlıksa ayışığın dünyanda
'Umut' yakmış bir peri gelir rüyana
Belki bir peridir umuduna ışık
Belki de umudundur perine aşık...
Yaşayamadıklarımdan öğrendiğim bir şey var
Yaşayamadın mı, içinde kalmayacak
Sevgiline duyduğun hisler sadakat kokmayacak
Ve bir çiçek asla zırt pırt koklanmayacak.
İnsan saatlerce bakarsa gökyüzüne mallaşır
Bak sensiz dertlerim bile canım
Uyumuyor geceleri
Hüzün dağıtan buruk mısralar da
Getirmiyor artık
Sen kokan buhranlı heceleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!