Ne yağan yağmur
Ne aldığım duş
Ne de akıttığım yaş...
Beni benden alıyor yavaş yavaş.
Kendimle vermekteyken savaş
Unutulmuş bir çok değerin
Değersizliklerindeyim
Uzattıkça gerçekliğe
Boş kalıyor bak ellerim
Düşlerimde dahi suallerdeyim
Kimim neyim nicedir halim
Bakır cezvede mangaldaki közde
Iğıl ığıl naz ende köpürür sessizce
Tadını ayarla
Ya tatlı olsun ya da mırra
Fincanın içi olmalı akça
Bir karmaşadır gidiyor hayat
Kemikleşmiş...
Ruhu çekilmiş adeta
Kanıksanmış düşünüşler
Donuk bakış ve süzüşler
Yetmezmiş gibi bir de
…Ve doğdum büyüdüm,şimdilerde kırküçüm
Yaşadım bir biçimde
Kiminde çırılçıplak gerçeklikle
Kiminde giydirilmiş
Hilekârlık içinde
Vücuda gelmek,salt nefes almak olmasa gerek,
Aldığın nefesi anlamlandırmak
Bilerek ya da bilmeyerek
Yaşayarak öğrenmek mi?
Öğrenerek yaşamak mı gerek?
Öğrendiğim bir şey varsa benim
Bakıp görmeyecek
Duyup dinlemeyecek
Dokunup hissetmeyecek
Göz göze
Diz dize
El ele
Kabus tadında gecem
Hüzün kokuyorum,
Yağan yağmurun
Bir damlasına dokunuyorum.
Tuzlu yaşıma katık ettim
Acımı hafifletiyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!