CIZIRDAYAN DUYGULAR
Bir soru soruyorum,binlerce ayrık cümle çarpıyor yüzüme.
Hani mâlumun meçhule gidişi gibi zorbalanıyorum kahrın dibine!
Kerpiçten yaptığım saklı dünyam bir kepçe sözle tarûmâr ediliyor.
Kalakalıyorum evsiz duygularımla ortalarda.
#GECENİN #DÜRTÜSÜ
Kıldan ince iken kılıçtan keskin,
Yürüdüğüm bu yol,Sırat mı dersin?
Bazen coşkun akar bazen nazenin,
Hiç'liğe ermek, kırılgan testi,
Kimler kimler geçemedi, bu testi,
Niyetin varsa, durma sermestî,
Can gölün kana bulanmadan,gel!
@@¥
KANDIM
Bildiğim ne mânâ imiş ne de hâkikât,
Ruhumu imhâ eden, övgüye kandım.
Yazdığım ne sır imiş ne de makâlât,
Süslü lâfızların, satrına kandım.
Tatlı tatlı kendinden geç, oku!
Açık denizlere yolculuk yapmak gibi limansız bir ilerleyişle dalgaların kaderine teslim ,kederine ortak olmak istercesine...
.
.
Montesgieu:"Çeyrek saatlik bir okumanın gideremediği kederim olmamıştır."diyerek güvenilecek bir dost ile hasbihâlini dil yordamıyla beyân ederken aslında okuduğu satırlarda ki muhabbet terennümlerinin gönül yorgunluğuna ilâç gibi etkisinden dem vuruyor.Çünkü ,bir kitap her zaman güvenilecek bir dosttur,bunu çok iyi biliyor.
.
Güçleştiriyoruz...
Geç olsunluğa çoktan alışmışız çünkü!
Dinlenecek takâtimiz bile yokken,
cümlelerimizi eksik bırakıyoruz hep bir yerlerde..
Başka başka ağızların mahkûmu oluyorlar.
Tamamlayamıyoruz...
SEYİR
Bazen pencereden bakarsın hayata,
Hatta,bir perde arkasından buğulu.
Bazen de bulabildiğin her gedikten.
Yaşamdasındır da,varla yok arası gibi işte...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!