Bulup bulup tekrar yitirmek eski bir oyuncağı
Ne seninle ne de sensiz hiçbir mutluluğu yaşayamamak
Kime ait neye sahip olduğunu bilememek
Ve gidememek çarpılası kapıları çarparak
Bildiğin sokaklarda kaybolmak
Aynı kâbusları görmek
Çiğ düşmüştü o sabah yüreğime
Gözlerim yağmurdu
Sen fırtınaydın o sabah
Ben senin esintilerini severdim oysa
Sen fırtınaydın o sabah...
Bir filmin kayıp sahnelerini oynar gibiydik
Ne güzeldik biz
Karalama kağıtlarında
İsminin yanına ismimi yazmak
Ne güzeldi.
Ne güzeldi hayalini kurmak
Bütün çirkinliklerini saklayıp
Her hecesinde asılı kaldığım
Bitirmeye kıyamadığım
Ama bir solukta okuduğum kitaplar gibiydin
Kaybetmek korkusuydun sen benim için,
Belâ bir iç sızısıydın
Yazıp bir kenara attığım kimbilir kaçıncı şiirin sebebiydin
Sus artık
Bir de kelimeler yakmasın içimi
Madem gitmek dedin
Sessizlik konuşsun artık
Biz bir nefes susalım
Ayrılıklar yürekte başlar önce
Sen benim küçük mutluluklara sallarken küreğimi
Umudumu boyadığım renk
Sen benim yaşadığım, yaşamadığım belki yaşayacağım
Özlediğim,anladığım, anlattığım
Serin meltemler gibi tenimi ürperten biraz
Biraz da içimi yakan damla damla düştüğün yerlerde
Ölürüm sanmıştım yokluğunda
Varlığın ölmekmiş her soluğumda
Bilememişim...
Bir baharda doğmuş kız
Akşam ezanına karışan
Anasının doğum çığlıklarıyla
Bir baharda doğmuş kız
Evin soğuğu ayaz, duvarı örme taş
Bir ebe, bir baba, bir de ana...
Gitmeli gitmeli gitmeli diyorum
Gitmek gerek buralardan
Özlemeye dair hiçbir kuşku olmadan
Tek bir eşya bile almadan
Ve dönüp de arkama bakmadan
Kaçıp gitmeli diyorum.
Yine bir Eylül
Yeni bir Eylül
Kimse sevemez Eylülü benim kadar
Ve kimseyi üzemez Eylül beni üzdüğü kadar
Yine hayatımdan geçip giden
Bir mutluluk karesine asılıyım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!