Rüzgar getirirdi
Çamları müzik sesiyle
Kısılmış olsa da
Söylerdi şarkısını
En güçlü nefesiyle
Bakardık dinliyor
Soyundu
Saçlarından ağaçlar
Bir kadın gibi
Sonbahar çıplak
Bir resmin içinde, bir dağ evi gibi yalnız
Bir şehir gibi, kalabalık yüzüm
Saklı kentin
Günbatımlarında yaşayan
Gece saçlı
Çıplak ayaklı bir kızdım
Utanırdım
Bulutlanırdı mevsimler
Ey hayat
Beni yutabilecek kadar, büyük bir ağzın var mı?
Bir kozanın içinde
Bir kelebeğin ömrü kadar yaşamışlığım
Ve yaşlanmışlığım var, dile kolay
Günün ilk ışıklarıyla
Gizlendiğim o kulübeden
Bana sesleniyorsun
Hislerim hissizleştiğinde
Acıktığımda bir vampir gibi
Biliyorum
Gel içimde ağla
Düşünmeki eşlik etmez sana
Ama olan gözlerimde titrer
O ki ben göremem bu düşüşü
Çünkü ben duyamam
Marmara'dan Ege'ye
Yüzgeçlerim olsaydı
Biraz ben
Biraz günışığı getirseydim sizlere
Doğduğum gün değil
Yaşadığım gün olsaydı
Bir süre uzaklaştım kendimden
Beni ev de bırakıp çıktım
Dar sokaklarından geçirerek ruhumu
İstanbul da, İstanbul gibi dolaştım.
Bir devrim devirdim içimde
Asillerde köleleri tarafından kırbaçlanıyor
Bir evrim geçirdim kendi içimde
Artık gümüşlerim kararmıyor
Dilimi ısırıp kanattığım yeter
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!