Bu orman
Bu sincap
Sincabın kuyruğunda ben...
Bu deniz
Bu yelken
bir ılık kış günü
dünyanın sonuna
ne hüzün
ne pişmanlıklar eşlik etmemeli...
sancısındaysa ölümün
-Sırp vahşeti için-
Dağılıp savrulup kulak kesildim
Yüreğimin sesine...
Bir yerlerde
Çığlık çığlığaydı çocuklar
Kurşun yağmurları altında
bir su damlası misali
yüreğimin camını tıklatırsa bakışların
sana söz
geri döneceğim...
bir hangi zamandan kalma
Sonbaharda sarı yapraklar uçuşur
Öteye beriye savrulur döne döne...
Madrit'te bir kadın Espanyola diye başlar
Oley! diye şalını uçurur döne döne...
gel
gerçeğin düş odasına
düşelim beraber...
sonra uzanalım
dörtnala okyanuslara...
gözümü kapatınca
ansızın
sen geliveriyorsun aklıma...
birden bakışların
çakılıveriyor gözbebeklerime
şaşıp kalıyorum...
düşlerimin kapı zilleri
uykularımı böler acımasızca...
hem de tam orta yerinden
geceyarısı...
pembe boyalı balıkçı tekneleri
Bu akşam
Güzel şeylerden söz edelim
Elektrik telefon faturalarına boşver
Senin kızınla benim oğlanın
Okul masraflarını da konuşmayalım
Hayat pahalılığını da...
Düşlerimde
Eros'un okları
Kalbimi buluyor...
Bulutların tepesinden ben
Sana uzanuyorum
Öylesine mutlu oluyorum ki
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!