Rahimlerde demlenmiş
Üç bin yıllık balcığın canlısı,
Nefes alışın, doğuşun,
Her dokunuş da titreyen,
Her uyanışla kopan yüreklerden,
Sıcacık döl evinde mazinle hesaplaşırsın
Ben anlarım
Hüznü,çığlığı,durgunluğu,
Akan suyun dinginliğini,
Ağaçların duruşu,
Sarı, al yaprakları,
Yanlışlar doğru eder mi?
Törelerle örf ve adetlerle yaşam dört duvar zindan
Gazete başlıkları töre cinayetleriyle baş misafir hala
Düşlerde göremez olduk insanlığı da
Hatırla o yaşlı günlerini, kömür gözlerin yağmur gibiydi hani,
Yine oldu akşam binbir düşe soyunmuşsam,
yüreğimde bir sızı aşkın yaktığı,
bırakmıyor geceler günlere,
atıyor kar tanelerini soğuk dünlere
hüzün yakıyor ağıt söylüyor dillerim
sen nerde.. ben nerde...
Son odunuda dün attım sobaya...
son kuruşumu da verdim o kara gözlüye
son lokmamıda o çocuğa
baltomuda yaşlı dedeye
yatağımdayım
çarşafı yeşile çalan rengiyle,
Yazarken seni sana,
yalnız ve bomboş odamda
kaçıncı rüyalarında
sesinse hala kulaklarımda,
hele nefesin iç çekişlerin,
yüreğimi ürpertti inan bana,
Sana İnat
Korkmuyorum yalnızlıklardan,
nede suya düşen karalardan,
üstüme üstüme gelen yaşanmışlıklardan
Korkmuyorum...
sarılası hayata,öpüseli bedene dokunmaktan...
İstiyorum
Ne yaşamda fırtına,ne gönülde gam
Nede gözlerde yaş,
Huzur istiyorum
Son baharımda
Kavgamız ah…
Bilmeni isterim ki Can
Feda seninle böyle kavgalara…
Nasılda anlattın bana
İçimden gülmedim desem yalan sana
Küçük kız çocuğu
Bilmiyordu.
başlamıştı kız çocuğu okula ilk gündü
minik yüreği pır pırdı
Tanışacaktı öğretmeniyle öyle söylüyorlardı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!